Teknolojinin ‘hype'ları ve yapay zekâ kışları
Diğer
24 Ekim 2024
1950'lerden bu yana en hızlı gelişen sektör -Moore kanunun da gösterdiği gibi- muhtemelen bilişim ve iletişimdir. Intel'in kurucusu Gordon Moore'un 1965’te bir dergideki makalede ilk kez dile getirdiği Moore Kanunu basitçe “entegre devreler üzerine yerleştirilebilecek bileşen sayısının her 18 ayda bir 2 katına çıkacağını, buna karşılık üretim maliyetinin aynı kalacağını hatta düşeceğini” belirtiyordu (Gerçi son 5-6 yıldır geçerliliğini artık yitirdiği konuşuluyor.)
Bu kadar hızlı gelişen sektör, doğal olarak aynı hızla "SATMAK" zorunda. Bu nedenle teknoloji sektörü, halkla ilişkiler ve reklam sektörü ile kolkola çalışır. Teknoloji şirketleri -cafcaflı büyük partiler düzenlercesine- dev lansmanlar (Apple'ın iPhone tanıtımları gibi) ve tanıtım konferansları yapar ve hatta bunları düzenli olarak, yıllık belli tarihlerde düzenlerler.
O nedenle sektörün gazeteciler ile ilişkisi, diğer pek çok sektörün olduğundan daha yakındır ve hatta geliştiricileri (eskiden beta tester'lar) vardır. Bunlar bir yandan tanıtım sağlarlar. Ama bir yandan da o hızlı geliştirmenin hatalarını tespit etmek üzere ürünün geliştirilmesine katkıda bulunurlar. Çünkü bu hızda geliştirilen ürünlerde zaman zaman önemli sorunlar çıkar. (Samsung Galaxy Note 7 ya da AMD AMD, Ryzen 9600X / 9700X işlemci olayları gibi…)
Giyim konusunda 20. yüzyıldaki kadar modaya tabi değiliz ama teknolojide kesinlikle modalar var. Bu modalar bahsettiğim halkla ilişkiler ve reklam bağlantıları tarafından bilinçli yaratılıyor. Her dönem moda bilişim kelimeleri var. Bunlar satışı ve pazarlamayı körüklüyor. Çünkü teknoloji kolay anlaşılamayan bir şey ve dolayısıyla bu sözler "büyülü" bir şeyler anlatıyor gibi gözükebiliyor. İnsanlar da birbirini meraklandırıyor. Alın işte: Google Glass.
İşte tam da bu yazıda esas dikkat çekmek istediğim nokta modalar ve ‘hype'lar. Yani gereksiz olduğu halde "sadece herkeste var" diye alınan teknolojiler ya da yeni teknolojiler konusunda yaratılan "abartı" ve "olmayacak hayaller" dolu bir dünya. Bu hızlı geliştirme yarışında, reklamlardan etkilenen kullanıcılar bazen gereksiz ya da gereksiz büyük teknolojiyi alabiliyor. Bazen de üreticiler olmadık hayaller kuruyor ya da bile bile uçuk sözler veriyorlar. Örnek mi? Alın size 5 örnek:
1- Metaverse:
2021'de Mark Zuckerberg tanıtım yaptığında, "artık hepimiz Metaverse'de yaşayacağız" gibi abuk bir söylem vardı. Bu nedenle Metaverse'de arsa alanlar mı istersiniz, banka şubeleri mi açılmadı, defileler mi yapılmadı.
Ülkemizde tuhaf bir kitle de var. Yeni moda ne varsa üstüne atlayıp, onun uzmanı olanları kastediyorum. Bunların yarattığı abartı da önemli bir sorun. Bilip, bilmeden hikayeler uydurabiliyor ve gereksiz yatırıma yönlendirebiliyorlar. Mesela 2-3 yıl önce kerametleri kendilerinden menkul “metaverse uzmanları” çıkmıştı. Şimdi neredeler ya da acaba neyin uzmanı durumundalar acaba.
Pekiiiii dönelim bakalım, bugün Metaverse alanında, ne noktadayız derseniz? En hızlı döneminde 2022 yılbaşında, Avrupa Birliği gençlerini mutlu etmek için 24 saat süren Metaverse Partisi düzenledi. Ama 500 milyon nüfusu olan AB'den katılım 24 saatte sadece 675 oldu. Zaten aynı günlerde Metaverse'e giren sayısı da tüm dünyada günlük 38 kişi olarak tespit edilmişti.
Diğer yandan çeşitli "Verse (mesela Nvidia'nın Omniverse'si)" platformlarına günlük katılımlara bakıldığında da 38 - 275 ya da 522 gibi sayılar görülünce, Metaverse'ün tüm reklamlarına rağmen yeterince popülariteyi yakalayamadığını anlaşıldı ve artık konuşmuyoruz bile.
Bunun bir nedeni de teknik olarak henüz çok kullanışlı olamayışı idi... Gelecek açısından bakıldığında ise, tabii ki Metaverse hala geliştiriliyor ve çeşitli konularda gayet iyi kullanılabilecek bir teknoloji. Burada anlatmaya çalıştığımız şey, olduğundan fazla gösterilmesi yani "hype" durumu. Nitekim, bilmem kaç bin $'a arsa alanların bugün ne yaptıklarını merak ediyorum şahsen.
2- Google Glass:
Google Glass ne kadar havalıydı değil mi? Konferanslarda tek gözü üzerinde bir kutucuk olan Google Glass ile katılanlar filan. Acaba ne görüyorlardı, hep merak ettik.
Google Glass, 2013’te duyuruldu. 2015’te iptal edildi. 2017'de yeniden ele alındı ama 2023'de kesin olarak öldürüldü. Güya Terminatör gibi olacaktı yani karşısındaki kişi ya da olayları anında çözümleyecekti ama "hype" kaldı. Bir gün döner mi? Kim bilir?
3- Sosyal medya süper iletkeni
Temmuz 2023’te Güney Kore’den LK-99 adlı maddenin oda sıcaklığında süper iletken olduğuna dair haberler yayılmaya başladı. İlk olarak, sosyal medyada bir mıknatısın üzerinde yüzen bir parça malzemenin çevrimiçi videosuyla ortaya çıktı.
Eğer var olsaydı, yeni tip pillerin ve güçlü kuantum bilgisayarların mümkün olmasını sağlayacak ve nükleer füzyonu gerçeğe daha da yaklaştıracaktı. Bu nedenle heyecan yarattı. New York Times muhabiri Kenneth Chang, LK-99’u “Yazın Süper İletkeni” olarak adlandırdı. Ancak gerçek fizikçiler ilgilendiğinde anlaşıldı; LK-99 diye bir süper iletken yok. Bir sosyal medya hoşluğu olarak unutuldu.
4- 10 milyar $'lık Theranos palavrası
Ama herhalde en ilginci, birkaç damla kan üzerinden tüm hastalıkları tespit ettiği öne sürülen teknolojiydi. 2003 yılında 19 yaşındaki Elizabeth Holmes tarafından kurulan Theranos, risk sermayedarları ve özel yatırımcılardan —ne şaşırtıcı ama— 700 milyon ABD dolarından fazla para topladı ve 2013 ve 2014 yıllarında zirveye ulaştığında, şirkete 10 milyar dolar değer biçildi.
Şirket, güya kendi geliştirdiği kompakt otomatik cihazlar kullanılarak, çok az miktarda kan ile hızlı ve doğru bir şekilde tüm testleri yapabildiğini iddia ediyordu.........
© T24
visit website