Diğer

T24 Haftalık Yazarı

29 Nisan 2024

Seneler evvel Dalai Lama’yı bilmek anlamak için hakkında yazılanları okuyup, çekilen film ve belgeselleri izlemiştim. O dönem, Danimarka’da bir köyde yaşayan arkadaşımla yaptığımız konuşmalarımızda geçen “10. Dalai Lama, sonuncu Dalai Lama” sözleri oldukça kafamı karıştırmıştı ve bu bilgiyi biraz temize çekmek ve öğrenmek için anlamaya, incelemeye karar vermiştim.

Tibet’in ruhani lideri olan Dalai Lama bu göreve gelen 14. Dalai Lama’ydı ve gerçek adı da Tenzin Gyatso’ydu.

Tüm bunları incelediğim süreçte denk geldiğim pek çok yapılan işin içinde beni en çok etkileyen yapım ise, 1997 senesinde yönetmenliğini Martin Scorsese’nin yaptığı ‘Kundun’ isimli filmdi.



Film, 1937-1959 arasını anlatıyor. Olay, Dalai Lama’nın reenkarnasyonunun nasıl bulunduğundan başlıyor ve ailesinin yanından alınıp belki de diğer bir deyişle, bir önceki hayatına kaldığı yerden nasıl devam ettiği, Çin’in Tibet’i işgal sürecinde neler yaptığını ve Dalai Lama’nın stratejilerine kadar uzanıyor.

Filmin arkasında müthiş bir prodüksiyon var ve filme ciddi emek verilmiş, üstelik dört dalda da Oscar’a aday olmuş. Ayrıca filmde, Dalai Lama’yı dört farklı genç oynamış.

Buda’nın 14. reenkarnasyonu olarak addedilen Gyatso’yu izlediğimiz bu filmde “Peki seni en çok etkileyen nedir?” diye soracak olursanız da hemen anlatmak isterim.

Filmlerin, belgesellerin müzikleri benim için önemlidir. Çünkü anlatmak istenilen şey her ne ise, ona öyle bir cila atar ki bazen o filmi sadece müzikleriyle hatırlarsınız. Hatta uzun senelerdir müzik listelerimde ağırlıklı olarak film müzikleri vardır.

Bu filmin müziklerini ise usta isim Philip Glass yapıyor. Glass, ayrıca Uluslararası Tibet Bağımsızlık Hareketi’nin de güçlü destekçilerinden biri. Çoğumuzun bildiği 'The Truman Show', 'Saatler' ve 'Koyaanisqatsi' gibi filmlerin de müziklerini yapmış inanılmaz kişidir.


Philip Glass

Bir gün öğle saatlerinde Galata’da mutfağın camından Ayasofya’ya bakarken ve arkada Philip Glass çalarken o eser bitti ve devamında başka bir müzik başladı. İçinde modern notaların da olduğu, ama deyim yerindeyse bir yandan da “eski toprak” duygusunu yaşatan bir enstrümanın ezgilerini duymaya başladım.

Kelimelerin gücüne kalp mi dayanır, akıl mı dayanır arkadaş diyor ve uzaklara dalıp okuduklarımı kalbime indirmeye çalışıyorum…

Michelangelo’nun, mermerin içinden söküp çıkardığı Davut heykelini konuşmamızın üzerinden biraz zaman geçmişti. Peki ya, Sistina Şapeli'nin tavanını tezyin ettiği günlere giden yol, yapılan diyaloglar, yaşadığı bedensel zorluklar ve sonuçta ortaya çıkan o inanılmaz ve seyretmeye doyamadığım görüntü…

Buradaki insanlar da ellerinden geleni yapmayı sürdürüyor; içten, samimiyetle ve hissederek

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Londra Mektupları: Dalai Lama reenkarnasyonundan Anoushka Shankar’a - Büşra Sanay
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Londra Mektupları: Dalai Lama reenkarnasyonundan Anoushka Shankar’a

30 0
29.04.2024

Diğer

T24 Haftalık Yazarı

29 Nisan 2024

Seneler evvel Dalai Lama’yı bilmek anlamak için hakkında yazılanları okuyup, çekilen film ve belgeselleri izlemiştim. O dönem, Danimarka’da bir köyde yaşayan arkadaşımla yaptığımız konuşmalarımızda geçen “10. Dalai Lama, sonuncu Dalai Lama” sözleri oldukça kafamı karıştırmıştı ve bu bilgiyi biraz temize çekmek ve öğrenmek için anlamaya, incelemeye karar vermiştim.

Tibet’in ruhani lideri olan Dalai Lama bu göreve gelen 14. Dalai Lama’ydı ve gerçek adı da Tenzin Gyatso’ydu.

Tüm bunları incelediğim süreçte denk geldiğim pek çok yapılan işin içinde beni en çok etkileyen yapım ise, 1997 senesinde yönetmenliğini Martin Scorsese’nin yaptığı ‘Kundun’ isimli filmdi.



Film, 1937-1959 arasını anlatıyor. Olay, Dalai Lama’nın reenkarnasyonunun nasıl bulunduğundan başlıyor ve ailesinin yanından alınıp belki de diğer bir deyişle, bir önceki........

© T24


Get it on Google Play