Çin’de otel odamın kapısına polis dayanınca "TRÇ" diyeymişim
Diğer
23 Eylül 2025
Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Bir Alman ve Çinli düşünce kuruluşunun ortak davetiyle geçen hafta gittiğim Çin’de üçüncü günümdeydim.
Akşam yemeği sonrası yaptığım bir saatlik yürüyüşten gelmiş yatmaya hazırlanıyordum. Resepsiyondan aradılar ve resepsiyon görevlisinin kırık İngilizcesinden anladığım kadarıyla bir polis memurunun benimle görüşmek üzere yukarı geleceğini söylediler.
"Yukarı gelmesin, ben aşağı iniyorum" dedikten sonra, beni davet eden ekipten birilerine ulaşmaya çalışırken bir yandan da yanlış ne yapmış olabileceğimi düşünmeye başladım. Yürüyüş sırasında hiç fotoğraf çekmemiştim, kimseyle bir diyaloğum olmamıştı. Vakit kazanmaya çalışırken, sonunda kapım çalındı ve resepsiyonist ile bir polisi karşımda buldum. Polis memuru İngilizce bilmiyordu. Resepsiyon görevlisinin tercüme desteği ile neden geldiğim sorusuna davetiye mektubunu göstererek cevap verdim. Cep numaramı not ettikten sonra polis ve otel görevlisi aşağı indiler.
Sonradan öğrendiğime göre, Türk vatandaşları için alışılmadık bir durum değilmiş. Üstelik ben şanslıymışım, zira kimi zaman Türk iş insanlarının telefonlarını ve bilgisayarlarını da alıp götürdükleri de oluyormuş. Çin’in bu türden bir muameleyi belli bazı ülkelere yaptığı söylendi.
Çin’e benimle birlikte gelen Alman, Fransız, İranlı ve Filistinli katılımcıların hiçbiri benzer bir muameleyle karşılaşmadılar. Ben vize almak zorunda kalırken Almanlar ve Fransızlar vizesiz Çin’e girdiler.
İşin ilginç tarafı Çin’in espiyonaj girişimlerinden çekinildiği için ekipteki Alman parlamentosu çalışanı, parlamento yasakladığı için kendi telefonunu bile getirmemişti Çin’e.
Tezatlığa bakar mısınız? Bir tarafta Çin’e Türkiye’ye oranla daha sert ve hasmane yaklaşan Avrupalılar, diğer yanda Çin’e şirin görünmeye çalışan, ilişkileri yumuşatmaya çalışan Türkiye.
Avrupalılar vize üzerinden ya da otel odalarına ziyaretle itilip kakılmazken, Türkiye Çin’in nezdinde “sabıkalı ülke” kategorisinden hâlâ çıkamamış görünüyor.
Çin’in Türkiye’ye bakışını doğru okumak gerekiyor.
Zira iktidar Çin’in liderliğini yaptı Şangay İşbirliği Örgütü, BRICS gibi örgütlere girmek için can atıyor. Batı’ya karşı Asya kartını oynayabileceğini sanıyor. Avrupa başkentlerine “bana yüz vermezseniz ben de alternatifsiz değilim” demeye getiriyor. Hükümet yandaşları “Batı bitti, Asya yükseliyor, biz de yüzümüzü Asya’ya dönelim” diyor da diyor.
Gelin görün ki Batı’dan göremediğimiz saygıyı görürüz, umuduyla yüzümüzü döndüğümüz Asya da kapıyı ardına kadar açmış değil. Hatta........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden