menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İtalyan tarzı başbakanlık

13 0
10.04.2024

Diğer

10 Nisan 2024

Yanlış okumadınız, İtalyan Başbakanı G. Meloni ülkede yıllardır süregelen hükümet istikrarsızlığının önüne geçmek için yeni bir anayasa hazırlatıyor. Bu çalışma parlamentoda "değişim grubu" tarafından yürütülüyor. Türk tipi başkanlık sistemine kıyasla daha demokrat, cumhuriyetçi, çünkü hesap verme sorumluluğu muhafaza ediliyor.

Cumhurbaşkanı ulusal birliğin teminatı. 1870'e kadar küçük krallıklardan ibaret olan ve kuzeyi ile güneyi arasında önemli gelir farkı var, ama kimse "beka" sorunundan söz etmiyor. Herhalde o kavram da bir seçim kampanyası aleti. Cumhurbaşkanı parlamentoda siyasi çıkmaz olduğunda müdahale ediyor, ama yasa veya KHK çıkartarak değil, başbakan atayarak.

Bu deyimi kullanan Kurumsal Reform Bakanı Elisabetta Casellati, "Değişiklikten korkmayalım" diyor. Malum İtalya ve özellikle Milano, Paris'le birlikte dünya moda merkezi. Giyim modası eskiden yıllık olarak değişirken, artık hızlı moda kavramı ile Zara ve diğerleri iki haftada bir yeni koleksiyon hazırlıyorlar.

Değişim lideri milletvekili Drago "İtalya'da kimse kazanmaz, kimse kaybetmez, kimse yönetmez" diyor. Kastettiği elbette siyaset, yoksa İtalyan endüstrisi hükümet bulunmadığı dönemlerde daha başarılı, daha iyi kazanıyor.

Bunları söyledikten sonra geçen hafta değindiğimiz ve okuyucuların dikkatini çeken siyaset pusulasına geri döneceğim.

Ülkelerde siyasal oluşumlar karşımıza sol ve sağ olarak çıkıyor. Bu ekonomik bir sınıflandırma. Bunun yanında toplumsal sınıflandırma otoriter ve liberteryen olarak tanımlanıyor. Siyasetin DNA'sı ve genetiği gibi kavramları önerirken tıpkı canlı hücreleri gibi siyasette de tercihlerin arkasında etkenler olduğu görülüyor. Bundan yola çıkarak hazırlanan tabloyu burada tekrarlandı.

Seçmen neden sağcı veya solcu olur? Bu tercih yalnızca ideolojik midir? İdeoloji nasıl oluşur? Tabloya bakıldığında sağ uçta muz cumhuriyeti, neomuhafazakârlık, karanlık feodalizm, otoriter kapitalizm, islam teokrasisi görülüyor. Merkeze doğru gelirken liberal muhafazakârlık, meşruti monarşi, neo-faşizm, neo-nazizm, Hristiyan teokrasisi (evangelizm), Trumpizm gibi gruplar yer alıyor. Otoriter sağın merkeze en yakın noktalarında ise Budist teokrasi, devlet liberalizmi, liberalizm ve ulusal liberalizm grupları var.

Sağ liberteryen bölmenin en sağında bırakınız yapsınlar-bırakınız geçsinlerden, anarko kapitalizme, yasadışılığa (illegalism) rastlıyoruz. Ortaya yaklaştıkça klasik liberalizm, ulusal - hristiyan-neoliberalizm, libertanizm, liberten feminizm, anarko faşizm, neoliberalizm görülüyor.

Sola geçtiğimizde........

© T24


Get it on Google Play