menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Binlerce şehit verdik millete ne diyeceğiz

237 22
07.11.2024

SÖZCÜ Medya Grubu Ankara temsilcimiz Saygı Öztürk’e konuşan emekli Orgeneral Hurşit Tolon, İmralı’yı, Abullah Öcalın’ın ada güvenliğinin nasıl sağlandığını anlattı.

16 Şubat’ı 17 Şubat’a bağlayan gece, Kocaeli 15. Kolordu komutanı Korgenheral Hurşit Tolun’un gece saat 03.00 civarında telefonu çaldı. O saatte arayan Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanı Yaşar Büyükanıt’tı. Tolon’a, “Acele Ankara’ya gelmesini” söyledi. Niçin, neden çağrıldığını söylemedi.

Tolon, hemen hazırlandı. Ancak, ne için çağrıldığını bilmiyor, sadece “Çok önemli bir şey olmalı” diye düşünüyordu.

Bölücü örgütün başı Abdullah Öcalan, Kenya’da yakalanıp Bandırma’ya getirilmişti. Hükümet aldığı bir kararla Öcalan’ın, İmralı Adası’na konulmasına karar vermişti. Emniyet Asayiş ve Yardımlaşma (EMASYA) Planı çerçevesinde her kolordunun bir görev bölgesi bulunuyordu. Bursa, İmralı Adası da 15. Kolordu Komutanlığı’na bağlıydı.

ÖCALAN’I İMRALI’DA TUTACAĞIZ

Hurşit Paşa, gece yola çıktı. Sabah henüz mesai başlamamıştı. Ancak, Yaşar Paşa kendisini beklediğini bildiği için hemen içeriye girdi. Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiğini, İmralı’da tutulacağını, İmralı’nın hükümet tarafından 2. derecede “Yasak bölge” ilan edileceğini öğrendi.

Hurşit Paşa’ya, “İmralı için ne kadar birlik ihtiyacı olabileceğini” sordu. Daha önce bu konuda bir hazırlık olmadığı için Tolon, “Düşünelim” dedi ve karargahta bulunan bazı komutanlarla bunu konuştu. Tolon yaşananları SÖZCÜ’ye şöyle anlattı:

“İmralı’da ne kadar birliğe ihtiyacımız olacağını planladık. Emir verildi ve Bolu’da bunun hazırlıkları hemen başladı. Ayrıca bir jandarma komando bölüğünün de görev yapmasını uygun bulduk.

Ankara’dan ayrılınca doğruca Bolu’ya gittim. Tugay komutanımızla görüştüm. Ben oradayken komando birliği, İmralı Adası’nın güvenliği içen Bolu’dan hareket etti. Jandarma birliği de cezaevinin güvenliği için görevlendirildi. Bir Adalet Bakanlığı da çok özel seçilmiş 40 kişiden oluşan infaz koruma grubu görevlendirildi. Bunlar adaya intikal ettiler.

BAKIMSIZ BİR YERDİ

Ben de apar topar İmralı adasına gittim. Ada o günün sabahına kadar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı açık cezaevi olarak kullanılıyordu.

Adada koyunlar, tavuklar, koyunlar da vardı. İtiraf edeyim ki bunu söylerken sıkılıyorum çok bakımsız bir haldeydi. İşte iki katlı binalar, bir takım çok büyük koğuşlar, tahta ranzalar vs. Hemen paçaları sıvadık, emir verildi dediler ki: “Üç ay içerisinde burada mahkeme yapılacak, onun için şu yapılacak bu yapılacak.”

Ciddi bir faaliyet başlatıldı. Ulaşım için Deniz Kuvvetleri Komutanlığı destek sağladı. Kumundan kirecine, çimentosuna, demirine kadar her şeyi Mudanya’dan taşıdık. Şehit aileleri, gazeteciler, avukatlar için biri Mudanya’da, Öcalan’ın avukatları, yakınlarını da üzücü bir olay yaşanmaması için Gemlik’ten taşıdık. İ iskeleler, prefabrik konutlar kuruldu.

Adaya, ASELSAN’ın son derece gelişmiş elektronik kontrol sistemleri kuruldu. İmralı’da üç ay içerisinde tabur kadar birlik her türlü imkana sahip şekilde güvenlik sağladı. Komando bölüğü ise acil olarak düzenlediğimiz cezaevinde görevlendirildi. Cezaevinin havalandırması ve diğer işleri hızla tamamladık.

KARA, DENİZ, HAVA TEDBİRİ

Eski bir salon vardı onu yıktık. Üç ayda A’dan Z’ye yeni bir salon yaptık., Bizim kahraman gazi evlatlarımızın durumunu da düşünülerek tuvaleti de özenle yapıldı. Şehit aileleriyle, Öcalan’ın yakınlarının ve avukatlarının giriş-çıkış yerlerini de ayrı yaptık.

Her türlü emniyet tedbirini alıyorduk. İmralı, 2. Derecede yasak bölge ilan edildiği için her türlü sorumluluk bize verildi. Hatta Deniz Kuvvetleri, denizden gelebilecek........

© Sözcü


Get it on Google Play