Sapanca Gölü pırlantadır!
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği’nin Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, “göllerimizin nerdeyse hepsi şiddetli ağır hasta” dedi.
Göller canlıdır.
Hafızaları vardır.
Asla unutmazlar.
Göller çevresinde olup bitenleri, değişimleri, iyilikleri ve kötülükleri, yıkımları ve yeniden varoluşları milyonlarca yıldır kopyaladılar ve kopyalamaya devam ediyorlar.
★★★
Topraklarımızda büyüklü küçüklü; bir kısmı buzul çağından kalma toplam 240 göl vardı. Son 60 yılda 186’sı tamamen kurudu; geri kalanlar da ağır hastalandı.
Su seviyeleri düştü.
Yüzey alanları daraldı.
Kirlilik tavan yaptı.
Oksijensizlik.
Dip çamurları.
Kimyasal atıklar.
Kuruyan dereler.
İnşaat molozları.
Hain rantçılık.
Yağmacı kafa.
Sömürge madenciliği.
Göllerimizi esir aldı.
★★★
Sapanca Gölü, göllerin en güzelidir. Yüksekliği 1600 metreye kadar çıkan ve kışın yağan karla bir başka büyüleyici tabloya bürünen Samanlı Dağları’nın yamaçlarından başlayıp alçala alçala akan dereleri, billur kaynak suları, zümrüt yeşili vadilerde bin bir çeşit ağaç, çiçek, bitki, uçan kuş, konan arı, ürkek bakışlı sincaplarıyla insana cennette geldim duygusu verir.
★★★
Sapanca’nın doğası kıymet bilen insana sunulmuş nimettir. Sakarya ve Kocaeli şehirleri ile çevresinde yaşayan 4 milyona yakın insana içme suyu sunar. Benzersiz bir tabiat; karaçam, sarıçam, kayın, kestane, gürgen, karayemiş, kocayemiş, akasya, tungel (muşmula) ceviz, fındık, dut, üzüm, cidavut elması, hurma, armut, vişne, kızılcık,........
© Sözcü
visit website