Kendi eğitilmiş insanlarının yaptığı icatlar, gösterdiği beceriler, buluşlar ve üç kuşak “5 üretip 1 tüketme fedakarlığı” da yaparak kalkınmaya “endojen büyüme” diyorlar. Cumhuriyet’in kurucuları bu yolu denemişti: “Yerli Malı Türkün Malı Her Türk Onu Kullanmalı” deyimi bulunmuş; okullarda öğrencilere böyle bir ruh aşılanmak için yola çıkılmıştı.

★★★

Ardından soğuk savaş.

Borç bulup, yeme.

Borcu borçla kapatma.

Avantacılık.

Siyasi ahlaksızlık.

100 yıl geçti.

Milli kalkınma sulandı!

★★★

Cumhurbaşkanı; “yerli ve milli kalkınma” terimini kendisi bulmuş gibi sunmaya başladı. Olsun!

Şanı, şöhreti.

Ona yazılsın.

Yeter ki, ülkemiz; “yerli iç dinamikleri ile kalkınma yolunu başarmış” uluslar arasına girsin diye umutlandık.

★★★

Hatırlayacaksınız!

Cumhurbaşkanı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde basın toplantısı yapmış ve müjdeyi; “Artık bu alanda en üst lige çıkmış bir Türkiye var” diye vermişti. “Ülkemizin milli enerji ve maden politikasını 2017 yılında yeniden belirledik. Yerli ve milli imkanlarla hareket ettiğimiz için işte bu başarıya ulaştık” demişti.

★★★

Fatih Sondaj Gemisi.

Yavuz Sondaj Gemisi.

Kanuni Sondaj Gemisi.

Barbaros Hayrettin.

Oruç Reis…

Sondaj ve sismik araştırma gemilerini isim, isim saymış, ”en küçük bir dışa bağımlılığımız artık kalmamıştır” diye umut yükseltmişti.

★★★

“Türkiye tarihinin en büyük doğalgaz keşfini Karadeniz’de” gerçekleştirdi diye ilan edilmiş,........

© Sözcü