Sıvayıp bozmayın
Yukarıdaki kareye iyi bakın. Burası Arjantin’in Buenos Aires’inden bir sokak değil.
Burası, imparatorluğun bir zamanlar başkenti olan Edirne’nin çarşı içinden, 8 yıl önce benim çektiğim bir kare. Gördüğünüz üzere kentin yüzü Avrupa etkili bir “Balkan eklektizmi!”
Neoklasik saçaklar, art nouveau kıvrımları, Osmanlı sivil mimarisinin ritmiyle yan yana duruyor. Niye böyle?
Çünkü Edirne 88 yıl (1365–1453) Osmanlı’ya başkentlik etti. Yüzyıllarca Balkanlara, Bektaşiliğe açılan kapımızdı. Osmanlı gelip olanı bozmadı.
Üstüne köprüler, çarşılar, medreseler, Eski Cami, Üç Şerefeli Cami ve Sinan’ın “ustalık eseri” Selimiye’yi ekledi.
★★★
Gel gelelim bugün “ecdad” adına konuşanların bir kısmı, ecdadı hiç okumamış gibi davranıyor. Bunlar Osmanlı’dan daha İslamcı, Mimar Sinan’dan daha Osmanlı...
Edirne’de Selimiye’nin kubbe tezyinatında “16. yüzyıla dönüş” iddiasıyla katmanları kazıma ve desen değiştirme yapılıyor.
Uzmanlar “tarihi katman bütünlüğü bozulur” diye isyan etti, hattatlar bildiriler yayımladı, kentliler siyah kurdele taktı. (Ortaya bir anda Anadolu’nun her köşesindeki tarihi sıvama faciaları döküldü. Katliam demek daha doğru olur...)
Selimiye’ye yapılacak olan şey, zevksizlikten de öte mezhepsel bir........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein