Örgütlü olmak neden güzeldir?
TKP’nin iki gün önce yaptığı açıklama “Bu ahlaksızlığın karşısında yurttaşlarımızı çaresiz bırakmayacağız” başlığını taşıyor. Açıklamayı bir manifesto olarak adlandırmakta sakınca yok. TKP konuyu 2023 seçimleri sırasında farklı bir bağlamla yine gündeme getirmiş, “iyiyi, güzeli, haklıyı, doğruyu, adil olanı kurmak için kötüyü, çirkini, haksızı, yanlışı, adaletsiz olanı yıkacağız” demişti. Seçim yolsuzlukları, aday pazarlıkları, seçmeni inandığı partiye değil, güçlü bulduğuna yönlendiren seçim sistemi ahlaksızlığın önde gideniydi.
Seçim sistemimiz hâlâ bu ölçüde ahlaksız ama ahlaksızlık sadece seçim sisteminden ibaret değil. Mevcut düzen topluma bencil, köşe dönücü, kendi çıkarlarının dışında pek de bir şeyi önemsemeyen yurttaşlar olmayı dayatıyor. Bu dayatmanın bir adım sonrası kötü olanın kabul görüp meşru hale gelmesi.
Kuş kadar gelirle tüm yaşamsal ihtiyaçların karşılanmasını beklemek; emekçileri “kapıda binlercesi var diyerek” işsizlikle terbiye etmek; uyuşturucuyla mücadele eder gibi görünüp çeteleri el altından beslemek; kadınları 'anne' diye kutsayıp oturup kalkmasına, yemesine içmesine, attığı kahkahaya karışmayı hak görmek; şiddete, tacize, kadın cinayetlerine kılıf bulmak; yerli-milli edebiyatıyla NATO’culuk yapmak; insanların dini duygularını istismar edip ülkeyi tarikatların rekabet alanına çevirmek… Hepsi ve daha fazlası bugün toplumsal alanı sarmalayan kötülükler ve ahlaksızlıklar.
Dayatmaya karşı mücadele edersiniz. İnsan boyun eğmez sonuçta. Fakat rıza işi zorlaştırıyor. Çünkü rıza ahlaksızlığın kanıksanmasıdır. Kanıksayan toplum çürür. Çürüyen toplum adalet duygusunu yitirir. Adalet duygusunu kaybeden eşitlik fikrinden kopar. Bu da bir çeşit boyun eğmedir.........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden