Ya aşkımız kavgamız; kavgamız da aşkımızsa
New York’un ilk Filistin aktivisti Müslüman belediye başkanı seçilen Zohran Mamdani’nin dört sene önce sekiz milyonluk bir dünya metropolünü yönetmek, konut krizi ve yaşam pahalılığını çözmek, ulaşımı ücretsiz kılmak ve kapitalizmin kalbinde demokratik sosyalizmi hayata geçirmek için kendisini sınır dışı etmekle tehdit eden ABD başkanı Trump ile görüşmeyi bile göze almak dışında görece çok daha mühim kişisel öncelikleri vardı.
30 yaşındaki genç adam özellikle son yıllarda eğitimli ve kentli yaşıtları arasında Tinder ve Bumble’nın yerini alan Hinge uygulamasından “hayatının aşkını” arıyordu. Hinge, Zohran için diğer eşleşme uygulamalarına göre çok daha uygun bir platformdu. Kullanıcılar birbirlerinin profillerini değil, fotoğraf veya kendileri hakkında yazdıkları kişisel ipuçlarını, şakaları, özelliklerine “beğeni” atıyor; diğer app’lerdeki gibi herkesin birbirini like’layıp konuşmadığı, konuşsa bile “naber, napıyosun” basitliğinde debelendiği bir sığlığa sıkışılmıyordu. Her ne kadar Hinge de insanların yeni birilerine dikkat, enerji, zaman ve kaliteli sohbet ayıramadığı, date/flört yorgunu olduğu, birileriyle tanışmanın, uzun soluklu bir şeyler yaşamanın zorlaşıp her duygu ve beğeninin metalaştığı, hızlı tüketim kültürünün bir parçası haline geldiği bir dönemde zamanla diğer app’lere giderek benzese de; Zohran’ın bu uygulamadan aldığı verim gayet yerindeydi.
Zohran, kısa bir süre sonra tüm ABD ve dünyayı tanık kılacağı sahiciliğini öncelikle New Yorklu genç kadınlara göstermiş; birçok Amerikalı genç erkeğin aksine uygulamaya boyunu doğru girmiş, daha çok kişiden beğeni almak için kendisini daha uzun göstermemişti. 1,80 boyundaki Zohran Mamdani uygulamada büyük ihtimalle birçok kişiyle eşleşti, bazen ghostinge bazen de lovebombinge maruz kaldı, birçok kahve date’ine, belki de akşam yemeğine çıktı, fakat nihayetinde gönlünü Suriye asıllı sanatçı Rama Dujawi’ye kaptırdı.
Rama Dujawi de en az Zohran kadar yetenekli, en az Zohran kadar vizyonerdi. Özellikle Baas diktatörlüğü ve Esad zulmü, Ortadoğu’da yaşanan katliamlar, Gazze, Sudan ve Amerikalı Müslümanlar hakkında sosyal içerikli fakat sıkıcı olmayan, oldukça yaratıcı animasyonlar, çizimler kaleme alıyor, seramikler yapıyor; her bir eserine dünyaya dair özgün duruşu ve ideolojisini yansıtıyordu.
Rama da Zohran gibi dünyaya soldan bakan bir Amerikalı Müslüman. Büyük ihtimalle Hinge’de eşleşip ilk çıktıkları date’de Ortadoğu’dan, Edward Said’den, oryantalizmden bahsetmişler; Zohran yaptığı konuşmaları, katıldığı eylemleri, Rama da çizdiği eserleri göstermiş, iki isim de aynı hikayenin, aynı kavganın başka bir ucundan tutmalarını fark edip şaşırmıştı.
Zohran’ın önceki paylaşımlarından anlaşılacağı üzere Suriye konusunda olduğu gibi her konuda aynı sayfada değillerdi; fakat benzer dertleri taşıyor, en önemlisi ürettikleri şeylere ne olursa olsun bu dertleri ve kavgayı yansıtıyorlardı. Zohran siyaseti makam için değil Gazze, dezavantajlı gruplar, azınlıklar, göçmenler için yapıyor; küçüklüğünden beri hayatının her aşamasını şekillendiren kavgasını konuşmalarına, eylemlerine, siyasi söylemlerinin her bir zerresine yediriyor; Rama da Suriye’den ABD’ye uzanan tüm aile geçmişini ve hafızasını kalemi ve çizimleriyle işliyordu. Fakat en önemlisi genç çift, birbirlerinin özgünlüklerine, farklılıklarına saygı gösteriyor, birbirlerinin ortaya koydukları ürünlere ilgi duyuyor, birbirilerini geliştiriyor ve sadece duygusal olarak değil, fikri olarak da bir birliktelik yaşıyordu. Zohran, Rama’nın tüm yaratıcılık süreçlerine tanıklık ediyor, yorum yapıyor, destek oluyor; Rama ise arka planda Zohran’ın bütün belediye başkan adaylığı kampanyasını şekillendiriyor, kendi sanatçı arkadaşları ve yaratıcı zihniyle posterlerine, renk seçimlerine yorum yapıyor; Zohran’ın kampanyasının şekillendiği dar ve samimi mutfak masasının en aktif üyesine dönüşüyordu. İlişkileri kısa bir sürede duygusal bir üretkenlik de kazanıyordu.
Sanırım Zohran’ın kampanyasının başarılı olmasında en çok payı olanlardan biri de bu nedenle Rama’ydı. Rama sadece sanatsal dokunuşlarla değil, Zohran’ın hikayesini sahici kılan önemli bir detaydı. Muhafazakar sağcılardan Zohran’a yönelik “eşini saklıyor” tepkileri gelince, Zohran’ın paylaşarak eşinin “sadece eşi olmadığı, kendisinden bağımsız bir hayata ve başarılı kariyere sahip bir sanatçı” olduğunu vurguladığı nikah fotoğrafları da bunun en büyük kanıtıydı.
Genç çift insanların metroda istiflendiği yoğun bir........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Gideon Levy
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein