menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Triangle’dan Dilovası’na: Emeğin cehennemi

7 4
15.11.2025

Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde kaçak bir parfüm deposunda meydana gelen yangında üçü çocuk, altı kadın işçi yanarak can verdi. Haberi duyduğumda aklıma işçi hareketi tarihinde katliamın kadın yüzünü tüm dehşetiyle temsil eden Triangle Gömlek Fabrikası yangını geldi. 1911’de New York’ta 146 kadın işçinin öldüğü Triangle Gömlek Fabrikası yangını, aradan yüzyılı aşkın zaman geçmesine rağmen emekçi kadınların güvencesiz ve tehlikeli çalışma koşulları sonucu can vermesine sebep olan o tarihsel sürekliliği gözler önüne seriyor. Kapital’in birinci cildinde Londra fırıncıları “kendilerini şans eseri kurtarmış proletarya çocukları” olarak nitelenir. Bu insanlar nadiren 42 yaşına ulaşabilmektedirler. Dilovası’na bakınca kapitalizmin çarkları arasında sadece emeği değil bedeni de yok edilen kadınların, 42’sinde bile değil, bazısı 15, bazısı 65 yıl önce başlayan görünmeyen hikayelerinin ortak tarihi kazınıyor hafızalarımıza.

Triangle’ın ardından kimliği belirlenemeyen yedi emekçi için düzenlenen yürüyüş sonrası yapılan anmada Rose Schneiderman, bu vahşi birikim sürecinin barbarlığını şu cümleleriyle eleştirmişti:

Eski Engizisyon’un işkence tezgâhı, başparmak mengenesi ve demir dişli işkence aletleri vardı. Bugün bu şeylerin ne anlama geldiğini biliyoruz; artık demir dişler bizim geçim zorunluluklarımız, başparmak mengeneleri yanına çok yakın çalışmak zorunda bırakıldığımız yüksek güçlü ve hızlı makineler, işkence tezgâhı ise yangın çıktığında bizi anında yok edecek olan bu yangın tuzağı yapılardır.[1]

Aradan yüz yılı aşkın zaman geçmesine rağmen Schneiderman’ın sözleri hala güncel. Dilovası’nda ölen işçilerin bazısı aile bütçesine katkı için, bazısı ise okul masrafını çıkarmak için çalışıyordu. “Okullar kapandığında 14-15 yaşında çocuklar geliyordu çalışmaya. Bu çocuklar fakirler, ölüyorlar. Kadınlar da........

© sendika.org