Bu sütunlarda sorunlara, sıkıntılara dikkat çekerken, olumlulukları, olumsuzlukları ve de yansımalarını gündeme getiriyoruz.
Bir emekli eğitimci okurumuz, ilginç bir yazı kalem almış…
Yazısında ” Şımarmak, doğru adrestir-Nasıl ki, atomun içinde nötron, proton ve elektron varsa ve bunları birbirine bağlayan şey çekim kuvveti ise canlılar arasında çekimi sağlayan şey de sevgi duygusudur. Sevgi, insanları birbirlerine yakınlaştıran, görünmez bağ denilebilecek bir duygudur. Eskilerin kuvvet-i cazibe dedikleri şeydir bu. Sevginin üzerine değişik olumlu duyguların eklenmesiyle de sevginin türleri oluşur.
Eğer insanın sevgi nesnesi karşısındaki olursa, empati ortaya çıkar. Bu da sevgiyi artırarak dostluğun doğmasına yardım eder. Sevgi ile üzüntü duygusu birleştiği zaman acıma, sahiplenme hisleri oluşur. Sevgi, saldırganlık ile birleştiği zaman kontrol etme isteği doğar.
Saldırgan kişilerdeki sevgi, sevdiğini disipline etmek şeklinde ortaya çıkar. Bu, çoğunlukla zarar veren bir sevgidir. İnsanda mükemmeli sevme eğilimi vardır. Kişi, hoşlanmadığı, görüşmekten hazzetmediği birinin bile iyi yanlarını sevebilir. Bu, diğer canlılarda olmayan bir özellik olduğundan, insanın gelişim evrelerini de gösterir. İnsan gelişim sürecinde yaşar. Onu ilerleten şey, güzel olan sevme duygusudur. İnsan statükodan, tutuculuktan hoşlanmaz, yenilik arayışıyla yaşar. İşte bu noktada dinamik olma özelliği taşıyan sevginin, insanoğluna en yakın ve yardımcı duygulardan biri olduğunu görürüz.
Neyi sevdiğimiz kadar nasıl sevdiğimizde önemlidir, sevgimiz karakterimizin aynasıdır.
Mesleki bir kazanım olsa gerek, çocuklara karşı özel bir sevgim vardır. Sert, disiplinci ve zaman zaman kulak çeken bir öğretmen olsam bile öğrencilerim kendilerini sevdiğimden hep emin olmuşlardır, zira sevgi tüm insani duygularım gibi somuttur, gözle görülür, elle tutulur olmuştur.
Oğlumun yakın arkadaşlarından biri çocukluğunda ‘Sen de benim babam olsaydın keşke’ demişti, nedenini sorduğumda, ‘Sen oğlunu çok seviyorsun, babam beni hiç sevmiyor’ demişti, çocuğun bu tespitini babasına söyledim, zira biliyordum ki onu da babası çok seviyordu. Babasının yanıtı tipik bir feodal anlayıştı ‘ben oğlumu çok seviyorum ama şımarmaması için, uyurken seviyorum’
Dostlarım sevginizi somutlaştırın. Elle tutulur, gözle görülür olsun. Velev ki şımarsınlar, şımarmak sevginin doğru adrese gittiğinin işaretidir.
Ülkemin demokrat, Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin kazanımlarını içselleştirmiş insanları, sevgilerini aleni hissettiren insanlardır.
Başta çocuklarınız olmak üzere, eşinizi, sevgilinizi, dost ve akrabalarınızı, ülkenizi, ulusal ve evrensel değerlerinizi çok sevin dostlarım. Şımarsınlar, şımarıklık güzeldir. Şımarmak sevginin doğru adrese gittiğinin en sağlam kanıtıdır” demiş, eğitimci okurumuz…
Herkese hayırlı, huzurlu, mutlu, sağlıklı, başarılı, bereketli, müreffeh günler diliyorum.
SEVGİNİZİ SOMUTLAŞTIRIN…
2
0
11.11.2023
Bu sütunlarda sorunlara, sıkıntılara dikkat çekerken, olumlulukları, olumsuzlukları ve de yansımalarını gündeme getiriyoruz.
Bir emekli eğitimci okurumuz, ilginç bir yazı kalem almış…
Yazısında ” Şımarmak, doğru adrestir-Nasıl ki, atomun içinde nötron, proton ve elektron varsa ve bunları birbirine bağlayan şey çekim kuvveti ise canlılar arasında çekimi sağlayan şey de sevgi duygusudur. Sevgi, insanları birbirlerine yakınlaştıran, görünmez bağ denilebilecek bir duygudur. Eskilerin kuvvet-i cazibe dedikleri şeydir bu. Sevginin üzerine değişik olumlu duyguların eklenmesiyle de sevginin türleri oluşur.
Eğer insanın sevgi nesnesi karşısındaki olursa, empati ortaya çıkar. Bu da sevgiyi artırarak dostluğun doğmasına yardım eder. Sevgi ile üzüntü duygusu birleştiği zaman acıma, sahiplenme hisleri oluşur. Sevgi, saldırganlık ile birleştiği zaman kontrol etme isteği doğar.
Saldırgan kişilerdeki sevgi, sevdiğini disipline etmek şeklinde ortaya çıkar. Bu,........
© Samsun Gazete Arena
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
