menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ayaklar kaymadan dengede tutunmak

16 0
29.11.2025

Ayaklar kaymadan dengede durabilmek ve tutunabilmek maharet isteyen bir kıvraklıktır. Bu nedenle herkesin harcı değildir. Herkes başaramaz. Dengenin iki kanadı ve kefesi vardır. Bunlardan birisi havf yani korku ikincisi de emel ve umuttur. İnsan bu iki kanat arasında dengede kalmalı. Bunu bir şekilde Mevlana’nın pergel metaforu veya benzetmesiyle de ilişkilendirebiliriz. Bu kanatlardan birisi kitab-ı kainattır. Diğeri de bunun satırlara dizilmiş hali olan kitab-ı mesturdur.

İnsanın ayaklarının kaymasının meşreple veya mezhebi bağlantılarla, tutumlarla bir alakası var mıdır? Doğrudan olduğunu zannetmiyorum. Mesela Vehhabilik bir mezalik-i akdam yani ayakların kaydığı bir alan ve zemin midir? Doğrudan Vehhabilik veya aşırı uçlar ve anlayışlar insanın imanının körelmesinde, ayağının kaymasında bir etken değildir. Bu bir marj ve doz meselesidir. Hidayetin kararması bir denge meselesidir. Eğer insan Vehhabiliğe çok güvenir ve bu zaviyeden başkalarını sorgular ve küçümserse bu takdirde hidayeti kararması beklenebilir.

Günümüzde iki şahsiyet aşırı uçta olan birisi hidayeti bulmuş diğeri de kaybetmiştir. Bunlardan hidayeti bulan kişi Teksaslı bir papaz olan Yusuf (Joseph) Edward Estes olup papazlık devresinde Evanjelik çevrelerle iç içedir. Onların inançlarını paylaşmaktadır. Müslümanları putperest olarak damgalamakta ve onların çölde siyah bir kutuya (Hacerü’l Esved) taptıklarına inanmaktadır. Hatta bu kutu/siyah taş bir zamanlar Müslüman veya manevi şakilerden Karmatiler tarafından kaçırılmıştır. William Boykin gibi Evanjelik generaller de Joseph Estes ile aynı inancı paylaşıyorlar ve Müslümanların tanrısının put olduğunu savunuyorlardı. Bu tür basmakalıp ifadelerle yüreklerini soğutuyorlar ve........

© Risale Haber