1881 yılında Selanik’te başlayıp 10 Kasım 1938 yılında Dolmabahçe Sarayında sona eren 57 yıllık ömre asırlık işler sığdıran bir ismin adıdır Mustafa Kemal. Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve çöküş vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür ve özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir diyerek 7 düvele meydan okuyan ismin karşılığıdır Mustafa Kemal. Mustafa Kemal olmak zordur, Trablusgarp’ta, Balkan Savaşlarında, Çanakkale de Anafartalar, Conkbayırı, Kireçtepe, Arıburnunda ve İstiklal Harbinde milletle beraber yürümenin, bayrağı surlara dikmenin adıdır Mustafa Kemal. Bitti denen milletin küllerinden yeniden doğuşun lideridir Mustafa Kemal. Paşam emanetin emanetimizdir.

Vatan sadece toprak parçası değil, uğrunda can verilen, şehitlik şerbetinin içildiği dünyada ki cennetimizdir. Biz böyle bildik, böyle okuduk ve böyle düşünmeye de devam edeceğiz. Yolumuza taş koyanlar, bizi vatanımızda koparmaya çalışanlar bunu böyle bildi, böyle yaşadı ve böyle bilmeye de devam edecek. Namık Kemal bir dizesi de der ki:

“Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini, yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini.”

İşte 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayıp 29 Ekim 1923 cumhuriyetin ilanı ile sona eren Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarının mücadelesidir Namık Kemal’in çağrısına verilen cevap. Peki, verilen cevap hangi dizelerdi:

“Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini, bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.”

Bulundu da nerede mi doğuda Kazım Karabekir, güneyde Sütçü İmam, batı’da Kuvayı Milliye, kuzey de Şerife Bacı...

Ne güzel sözlerdir vatan, bayrak, millet, ezan, kur’an, peygamber, Allah, vatan ya şehit ol ya gazi! İşte bu sözlerdir dadaşın ruhuna, bedenine ilmik ilmik işlenen. Vatan derde düşmüşse, dadaş’ta derde düşmüştür, vatan üzgünse dadaş’ta üzgündür, dadaş vatandır, vatanda dadaştır. Ondandır ki vatan borcu ödenmez; ama vatan her daim Erzurum’a borçlu kalmıştır.

Varsın tek dişi kalmış batı hesap yapsın, cetvellerle sınırlar çizsin, Haçlı seferleri düzenlesin, Şark meselesi desin, Megola idea peşinde koşsun, girmeden bir millete tefrika düşman giremez, toplu açtıkça onu top sindiremez. İşte o sinelerin toplu attığı, Mustafa Kemal’in bağra basıldığı topraklardır Erzurum. Erzurum sen ne yüce şehirsin, imanın Palandöken Dağı gibi zirvede, vatan aşkı Çoruh gibi coşkun, sen esaret nedir bilmezsin, sen kadim şehirsin, sen Anadolu’sun, sen Pasinler’sin, sen Türkiye’sin, sen Mezararkalı Mevlüt Ağa, sen Kazım Yurdalan, sen Zakir Bey, sen Mustafa Kemal’e kucak açan istiklal uğrunda ölümü seçen esaret zinciri kıran şehirsin. Ve sen Kuvay-ı Milliye’yi etkin ulusal iradeyi hâkim kılmak esastır diyen Erzurum Kongresin...

Siz gençler Mehmet Akif’in dediği gibi Asım’ın nesli olarak sizlere emanet edilen Cumhuriyete sahip çıkacak, milli ve manevi değerlerimizden ayrılmayacaksınız. Geçmişi şan ve şerefle dolu bir milletin ferdi olarak yükünüz ağır, sorumluluğunuz çok; fakat muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asıl kanda mevcuttur. O yüzden şanslısın, Malazgirt’te Alparslan, İstanbul’da Fatih, Çanakkale’de Mustafa Kemal ve nice isimsiz kahramanlar yolunu aydınlatanlardır.

QOSHE - YAZIYA DÜŞEN NOTLAR - Taner Özdemir
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

YAZIYA DÜŞEN NOTLAR

3 1
19.12.2023

1881 yılında Selanik’te başlayıp 10 Kasım 1938 yılında Dolmabahçe Sarayında sona eren 57 yıllık ömre asırlık işler sığdıran bir ismin adıdır Mustafa Kemal. Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm ve çöküş vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür ve özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir diyerek 7 düvele meydan okuyan ismin karşılığıdır Mustafa Kemal. Mustafa Kemal olmak zordur, Trablusgarp’ta, Balkan Savaşlarında, Çanakkale de Anafartalar, Conkbayırı, Kireçtepe, Arıburnunda ve İstiklal Harbinde milletle beraber yürümenin, bayrağı surlara dikmenin adıdır Mustafa Kemal. Bitti denen milletin küllerinden yeniden doğuşun lideridir Mustafa Kemal. Paşam emanetin emanetimizdir.

Vatan sadece toprak parçası değil, uğrunda can verilen, şehitlik şerbetinin içildiği dünyada ki cennetimizdir. Biz böyle bildik, böyle okuduk ve böyle düşünmeye de devam edeceğiz. Yolumuza taş koyanlar, bizi vatanımızda koparmaya çalışanlar bunu böyle bildi, böyle yaşadı ve böyle bilmeye de devam edecek. Namık Kemal bir dizesi de der ki:

“Vatanın........

© Pusula Gazetesi


Get it on Google Play