“Arap Baharı’nı ‘Yenilgi’ Diliyle Okumak Yanlış”
Bunu başarısızlık olarak nitelemek, devrimlerin nasıl işlediğini yanlış anlamaktır. Devrimler, hızlı sonuçlanan olaylar değil, uzun ve düzensiz süreçlerdir. Karşı devrim kurumsal olarak zafer kazandı, ancak ayaklanmalara neden olan şikayetler daha da şiddetlendi.
- HOSSAM AL-HAMALAWY
- 17 Aralık 2025
Mülakat: Cihat Arpacık
Arap Baharı’nın ardından geçen yıllarda, halk hareketlerinin “tarihin parladığı an”lardan biri olduğuı anlaşılmaya başladı. 17 Aralık 2011’de Tunuslu bir yasemin satıcısı olan Muhammed Buazizi’nin kendini yakmasıyla ateşlenen isyanlar, birkaç hafta içinde Tunus’tan Mısır’a, Libya’ya ve Suriye’ye sıçradı. Bu isyanlar, diktatörlüklerin sarsıldığı, bir döneme işaret ediyordu. Ancak, o günden bugüne, Suriye’yi şimdilik dışarıda bırakırsak, bu coğrafyanın tarihsel dönüşümü, devrimlerin zaferiyle değil, karşı devrimlerin karanlık ve acımasız elleriyle şekillendi. Hossam el-Hamalawy, bu süreci, yalnızca o anların bir tanığı olarak değil aynı zamanda Arap Baharı’nın ardındaki toplumsal ve politik dinamikleri derinlemesine inceleyen bir isim olarak da yorumluyor. Kendisi, devrimin “halk egemenliğine açılan kısa bir kapı” olduğunu vurguluyor, fakat bu kapının ardında, karşı devrim ve diktatörlüklerin daha güçlü ve daha birleşik bir şekilde yeniden inşa etmesine de dikkat çekiyor. 2011’den sonra, bu toplumsal hareketlerin nasıl biçimlendiği ve güvenlik aygıtlarının bu hareketleri nasıl sistematik bir şekilde boğduğu dünyanın diğer coğraflarında pek görülmek istenmedi. Hamalawy ile Arap Baharı’nın dijital dünyaya yansıyan etkilerini de sorguladık ve devrimin zaferi ile başarısızlığı arasındaki ince çizgiyi, karşı devrimlerin nasıl kurumsallaştığını ve bugünün kuşağının devrimci hayallerinin neye dönüştüğünü de derinlemesine ele aldık.
“DEVRİM, HALK EGEMENLİĞİNE KISA BİR KAPI AÇTI”
Aradan geçen bunca yılın ardından geriye baktığınızda, Arap Baharı’nı nasıl konumlandırıyorsunuz?
Arap Baharı, sömürgecilikten kurtulma döneminden bu yana Arap siyasi düzeninde yaşanan en önemli kırılmaydı. Milyonlarca insan, yenilmez polis devleti mitini yıkarak halk egemenliğine kısa süreliğine kapı açtı. Karşı devrim daha sonra acımasız bir güçle yeniden kendini gösterdi, ancak eski düzen hiçbir zaman tam olarak eski haline dönmedi. Daha sonra ortaya çıkan karşı devrimci rejimler öncekilerden farklıydı: Onlar daha acımasız, her türlü muhalefete karşı sıfır toleranslı ve hoşnutsuzluğun köklerine değinmeyen rejimlerdi.
2011’de sokak protestolarının yarattığı ivmeyi besleyen temel sosyal dinamikler nelerdi ve bugün hala geçerliliğini koruyan unsurlar var mı?
2011 eylemleri, 2000 yılında İkinci Filistin İntifadası ile birlikte başlayan kitlesel dayanışma protestolarının patlak vermesiyle başlayan muhalefet birikiminin doruk noktasıydı. Mısır’da 2011 ayaklanmasının önünü açan önemli bir dönüm noktası, neoliberal kemer sıkma politikasına tepki olarak Aralık 2006’da yeniden başlayan işçi eylemleriydi. Bu grevler, muhalefetin yayılması, devlet güçlerinin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Rachel Marsden