Olacak, olmayacak, olacak, olmayacak…

İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili 2023 bu gündemle geçti.

Şimdi bu süreçle ilgili bildiğimiz, 2023’ün İsveç’in NATO üyesi olmadan tamamlanacağı.

Oysa, Temmuz’daki NATO Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden başta olmak üzere temaslarının tümü son derece pozitif geçmişti. Ankara, Litvanya’nın başkenti Vilnius’taki zirvede İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yaktığı gibi; Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri başlıyordu.

İnsan geri dönüp de, Temmuz 2023’deki haberleri okuyunca; o dönemler sanki baloya giden Külkedisi imiş gibi oluyor. Mesele şu ki, bahsettiğimiz haberler dönemin Türkiye’deki iktidara yakın medyası değil…Dünya çapında yayın yapan uluslararası haber ajanslarının haberleri de, “Balodaki Külkedisi” hisleri veriyor. Sadece Türkiye’nin ABD, NATO, Avrupa Birliği ile ilişkileri için değil; İsveç’in NATO üyeliği bakımından da bir “olağanüstü”, masalsı dönem yaşanıyordu.

ABD Başkanı Joe Biden’ın, NATO Zirvesi’ni tamamlarken Vilnius Üniversitesi’nde öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, , “Erdoğan sözünü tuttu, yakında 32 üye olacağız. Bu 32 üye, demokratik değerlerin arkasında, yan yana birlik içerisinde duracak” diyordu.

Biden’ın konuşmasının çerçevesinde “Finlandiya’nın zaten NATO’ya katıldığı ve yakında İsveç’in de NATO üyesi olacağı” taahütü vardı.

Peki, nasıl olup da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yeşil ışığı” mümkün olabilmişti?

CNN International’ın diplomasi muhabiri Nic Robertson, şöyle bir müzakere tablosu çiziyordu:

“Üst düzey ABD’li yetkililer, NATO zirvesi öncesinde Ankara'daki mevkidaşlarına yönelik baskıyı artırmıştı. Biden, Air Force One Sunday'de uçarken Erdoğan’la konuştu. ABD ulusal güvenlik danışmanı Jake Sullivan, zirve hazırlıkları kapsamında sırasıyla Türkiye ve İsveç’teki yetkililerle görüştü. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’la beş gün içinde üç kez görüştü.”

Anadolu Ajansı’nın haberine göre, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson, Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve kendisi arasında geçen görüşmede, “Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve vize serbestisi dahil Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine aktif destek vereceğini” bildirmişti.

Ve sonra, Türkiye basını genelinde; sadece iktidara yakın medya da değil, objektif veyahut muhalif bakan medya genelinde de şu şekilde geçen bir haber vardı:

“Cumhurbaşkanı Erdoğan da, NATO Zirvesi’nde gazetecilerin sorularını yanıtladığı sırada kendisine yöneltilen ‘İsveç’e verdiğiniz destek, Türkiye’nin AB üyeliğinin başlangıcı mı?’ sorusuna ‘Ağzın bal yesin’ diyerek yanıt verdi.”

Tüm Türkiye, “ağzın bal yesin” ifadesini konuştu. İktidara yakın medya daha da çok konuştu.

Bir yandan ekonomik kriz yaşanırken; ama acaba geçici mi-zira AB üyeliği dahil her şey Türkiye’nin kapısına mı geliyor diye de düşündük…

Geriye dönüp de kayıtlardan bakınca, 12 Temmuz 2023’te Vilnius’taki basın toplantısında “İsveç’e verdiğiniz destek, Türkiye’nin AB üyeliğinin başlangıcı mı?” sorusunu yönelten kişi, Arapça aksanlı bir İngilizce ile konuşan ve hangi yayın organının mensubu olduğunu ifade etmeyen biriymiş.

Soru da, yanıt da; algıların yönetimi de, “İsveç’in NATO üyeliği” masalı ilgili de gerekli ipuçlarını vermiş.

İpuçlarını izlemeyip, nereye geldiğimizi merak eden varsa; “Temmuz’daki peri masalı”na karşılık, 2023 için Türkiye dış politikası için finaline baksın…

Hayaller Schengen 3 ay vize serbestisi (tıpkı tüm aday ülkelere olduğu gibi), gerçekler Yunanistan’ın izin verdiği adalarda 7 gün geçerli vize…

Hayaller Avrupa Birliği tam üyelik müzakerelerinin hızlanması; gerçekler Türkiye’nin AB üye adaylığının “çöpe atılmasının” öncüsü “iki rapor” muamelemesi…

Türkiye için iki rapor var çünkü, bir tanesi “aday ülke raporu”…Ne kadar ilerlenmediğinin ve hatta geri düşüldüğünün AB tescili…

Ve bir de, “Nasıl tam üye olmasanız da; uzak, sorunsuz ve bize yarar sağlayacak bir varlığa dönüşseniz” yol haritası…

Tabii, bu arada Ukrayna, Moldova, Gürcistan da, resmen AB adayı oluyor…

Altı aylık bir “masal dünyası”nda kapı yüzümüze böyle kapandı bakalım…

2024’te çıkalım kerevetine…

-----

Fotoğraf: NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve Muhalefet Lideri Magdalena Andersson ile bir arada. 9 Ocak, 2023 ( Kaynak: NATO Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü)



QOSHE - NATO’nun İsveç papatya falı - Sezin Öney
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

NATO’nun İsveç papatya falı

6 0
16.12.2023

Olacak, olmayacak, olacak, olmayacak…

İsveç’in NATO üyeliği ile ilgili 2023 bu gündemle geçti.

Şimdi bu süreçle ilgili bildiğimiz, 2023’ün İsveç’in NATO üyesi olmadan tamamlanacağı.

Oysa, Temmuz’daki NATO Zirvesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden başta olmak üzere temaslarının tümü son derece pozitif geçmişti. Ankara, Litvanya’nın başkenti Vilnius’taki zirvede İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yaktığı gibi; Avrupa Birliği ile tam üyelik müzakereleri başlıyordu.

İnsan geri dönüp de, Temmuz 2023’deki haberleri okuyunca; o dönemler sanki baloya giden Külkedisi imiş gibi oluyor. Mesele şu ki, bahsettiğimiz haberler dönemin Türkiye’deki iktidara yakın medyası değil…Dünya çapında yayın yapan uluslararası haber ajanslarının haberleri de, “Balodaki Külkedisi” hisleri veriyor. Sadece Türkiye’nin ABD, NATO, Avrupa Birliği ile ilişkileri için değil; İsveç’in NATO üyeliği bakımından da bir “olağanüstü”, masalsı dönem yaşanıyordu.

ABD Başkanı Joe Biden’ın, NATO Zirvesi’ni tamamlarken Vilnius Üniversitesi’nde öğrencilere hitaben yaptığı konuşmada, , “Erdoğan sözünü tuttu, yakında 32 üye olacağız. Bu 32 üye, demokratik değerlerin arkasında, yan yana birlik içerisinde duracak” diyordu.

Biden’ın konuşmasının çerçevesinde “Finlandiya’nın zaten NATO’ya katıldığı ve yakında İsveç’in de NATO üyesi olacağı” taahütü vardı.

Peki, nasıl olup da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yeşil ışığı” mümkün olabilmişti?

........

© P24


Get it on Google Play