İBB iddianamesinde ‘trol’ suçlaması: Hukuk iki ayrı teraziden mi işliyor?
“Trol” kavramı internette insanları yanıltmayı, rahatsız etmeyi ya da birbirine düşürmeyi amaçlayan ve alaycı, hatta hakarete varan söylemler ortaya atarak diğer kullanıcıları kışkırtmaya çalışan kişileri tanımlıyor. Bu tanım, sosyal medya platformlarının -özellikle X’in (Twitter)- günlük yaşantımıza girdiği 2010’ların başından itibaren dilimize yerleşti. Aynı dönem, kavramın siyasete sirayet ettiği yıllara da denk düşüyor. AKP tarafından yönetildiği iddia edilen ve açık biçimde hükümeti destekleyen bir dizi anonim siyasi yorumcunun görünür hale gelmesiyle, bu hesaplar “Aktrol” olarak anılmaya başlandı.
“Trol” kavramı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) hakkında hazırlanan iddianameyle bir kez daha karşımıza çıkıyor, ama bu defa adli bir suçlama olarak. İddianamede 15 sosyal medya hesabının paylaşımları suçlama olarak yer alıyor. Siyasi eleştiri ve yolsuzluk iddiaları üzerine yapılan paylaşımlar, savcılık tarafından “örgüt lehine manipülatif faaliyet” değerlendirilerek suçlama delili haline getirilmiş durumda. İddianamenin “Eylem 19” başlıklı kısmındaki iddiaya göre, reklamcı Emrah Bağdatlı, Karpuz Medya adlı şirket üzerinden bazı sosyal medya hesaplarına para aktarımı yaptı ve belediye içerisindeki “trol yapılanmasını finanse etti.”
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin resmî X hesabı ile İstanbul Büyükşehir Belediyesi CHP Grubu’nun resmî X hesabının da aralarında bulunduğu, şüpheli olarak değerlendirilen hesapların suçlama olarak kabul edilen paylaşımları neler?
İddianamede 23 sosyal medya paylaşımında suç işlendiği öne sürülüyor. Bu paylaşımlar arasında en dikkat çekici olanları, AKP’li Mücahit Birinci’nin gündeme getirdiği, İBB soruşturmasında tutuklu bulunan bir şüphelinin istediği itirafçı ifadesini vermesi durumunda 2 milyon dolar karşılığında tahliye olabileceği iddiasına ilişkin bazı hesaplardan atılan eleştirel tweetler. İddianamede “İBB borsası” olarak adlandırılan bu olayla ilgili hiçbiri hakaret içermeyen 10 paylaşım bulunuyor.
Diğer dikkat çekici paylaşımlar arasında 5 Kasım 2023’teki CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nda o dönem genel başkan olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önerisiyle seçim yarışından çekildiği, 19 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasından sonra başlayan protestolarda öğrencilerin sabah baskınlarıyla gözaltına alınması ve sahte diploma skandalıyla ilgili tweet’ler yer alıyor.
Savcılık tarafından “trol” olarak nitelendirilen hesaplardan ifade özgürlüğünün sınırlarının dışına çıkan, hakaret, nefret söylemi veya şiddete teşvik içeren hiçbir paylaşım yapılmamış. Paylaşımların hepsi, bilgi vermeye odaklı veya siyasi eleştiri amaçlı olarak yapılmış.
İddianamede ise savcılık bu paylaşımlarla ilgili şu değerlendirmede bulunuyor: “Murat Ongun’a bağlı hareket eden Emrah Bağdatlı’nın Karpuz Medya adlı şirket üzerinden sosyal medya hesaplarına para aktarımı yaptığı ve belediye içerisindeki trol yapılanmasını finanse ettiği anlaşılmıştır.”
Trollüğün siyasetteki kısa tarihi
İBB iddianamesinde siyasi eleştirilerin “trol faaliyeti” olarak suçlanmasına karşın, iktidarı destekleyen söylemler üzerinden trol faaliyetlerinin geçmişte çok daha ağır siyasi sonuçlar doğuran olaylarda kullanıldığına tanık olduk. Dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun 2017’de istifa ettirilmesi – ki kendisi sonradan bu olayı “Erdoğan’ın talimatıyla bana darbe yaptılar” diye aktardı – gibi olaylarda bazı anonim hesapların etkili olduğu bizzat Davutoğlu tarafından dile getirilen bir iddiaydı. Trolleşmenin siyasi arenada nasıl araçsallaştırıldığını ve nasıl finanse edildiğini, bizzat AKP üyelerinin ve parti destekçilerinin açıklamalarına dayanarak kronolojik biçimde izini sürelim.
> Mart 2014: 17-25 Aralık soruşturmalarından sonra kamuya ifşa edilen ses kayıtlarından biri Mustafa Varank ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan arasında geçiyordu. Konuşmada Sümeyye Erdoğan, Varank’a yürüttükleri bir sosyal medya kampanyasıyla ilgili şöyle diyordu: “Bizim trollere söylesene onlar da TT kampanyamıza destek versin.”
> Ağustos 2014: O dönem cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül’ün kendisini hedef alan trol hesapların kimliğini öğrenmenin peşine düştü. AKP içinden yönetildiği iddia edilen Twitter hesaplarını kullanan gerçek isimlerin bilgisi çeşitli görüşmelerde kimi kurumlara iletildi, fakat bir sonuç alınamadı.
> Mayıs 2015: BBC Türkçe muhabiri Öykü Altıntaş, Maslak’ta bir gökdelende kurulu “Yeni Türkiye Dijital Ofisi” olarak geçen, ancak sosyal medyada trol faaliyetlerinin gerçekleştirildiği bir merkezi ziyaret ederek izlenimlerini yazdı. Her ne kadar ofisin direktörü Gökhan Yücel bir kampanya merkezi mantığıyla çalıştıklarını iddia etse de, haberde çift vardiyalı çalışan 180 kişinin içerik oluşturduğu,........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein