XIX. yüzyılın ilk yarısında, Sultan Abdülmecit zamanında (1839–1861) İstanbul’a İtalyan grupları gelmiş, Dolmabahçe Sarayı müştemilatından, bugünkü stadyumun yanındaki saray tiyatrosunda, saray halkına ve devlet ricaline temsiller vermişti. Böylece opera uzun yıllar saraydan dışarı çıkamamış, halka inememiştir. Belki de bunun sancıları günümüze kadar uzanmaktadır. Sonraki yıllarda Beyoğlu’nda açılan tiyatrolarda benzeri gösterilere yer verilmiştir. Sultan II. Abdülhamit (1876–1909) Yıldız Sarayı içerisinde küçük bir saray-tiyatrosu yaptırmış, burada da Avrupa’dan gelen sanatçılar tiyatro ile operaları hünkârın huzurunda saray halkına oynamışlardır. XIX. yüzyıl sonlarında Güllü Agop ve DikranÇuhacıyan operet ve operakomik gibi oyunlarını İstanbul halkı beğeni ile izlemiştir.

Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün önderliğinde diğerlerinin yanı sıra kültür devrimi de yapılmıştır. Ankara Musiki Muallim Mektebi ile İstanbul Belediye Konservatuarında Klasik Batı Müziği çalışmalarına önem verilmiştir. Burada yetişen sanatçılardan bazıları Avrupa’ya daha da gelişmeleri için gönderilmiştir. Ankara Devlet Konservatuarı kurulduktan sonra çağın önde gelen rejisörlerinden Karl Ebert tarafından “Devlet Operası Tatbikat Sahnesi” kurulmuş ve ilk temsillerin vermiştir. Y.Mimar Şevki Balmumcu’nun projesine göre 1933’te Ulus’ta sergi salonu olarak yapılan, 1940’da Paul Bonatz tarafından opera binasına dönüştürülen yapıda diğer sanat dallarının yanı sıra operalar da oynanmaya başlanmıştır.

Atatürk, çağdaş Türkiye’yi yaratırken çok sesli müziğin yaygınlaşmasını istiyordu. İlk kez Adnan Saygun’un Özsoy operası Atatürk ve Rıza Şah Pehlevi’nin önünde 1934 de oynanmıştır. Bunun ardından 1936 da Ankara Devlet Konservatuarının Temsil Bölümü 1936’da açılmış ve dünyaca ünlü Carl Ebert’in yönetimine bırakılmıştı. Böylece yabancı operalar toplumun belirli kesimine tanıtılmaya çalışılmıştır. Ankara Radyosu sürekli çok sesli müziği içeren yayınlara geniş yer vermiş, konserler birbirini izlemiştir. İsmet İnönü, cumhurbaşkanlığı sırasında senfoni konserlerini sürekli izleyerek topluma mesajlar vermiştir. Türk sanatçılarından Adnan.Saygun’un “Kerem”, Nüvit Kodallı’nın “Vangogh” , Ferit Tüzün’ün, Güngör Dilmen’den uyarlanan “Midas’ın Kulakları” ilk Türk operalarıdır.

Türkiye’de çok sesli müzik başta olmak üzere opera tam olarak toplumda yerleşmiş midir?

Opera kültürü belirli bir toplumun dışına neden çıkamamıştır?

Çağdaşlaş uygar bir toplum olmak istiyorsak, su soruları yanıtlamamız gerekir. Toplumun bazı kesimlerinin abuk sabuk aşklı meşkli, mafya bozuntusu dizilerden, yemek ve magazin programlarını içeren televizyonlardan uzaklaştırarak tiyatro, konser ve operaya yöneltmeliyiz. Bir zamanlar ünlü düşünürlerimizden Sakallı Celal, doğuya giden geminin güvertesinde bir takım insanlar batıya koşuyor demişti… Bizler de en önce müzik, opera gibi konularda doğuyu giden o geminin rotasını batıya çevirmeliyiz…

QOSHE - Türkiye’ye Operanın Gelişi  ve Yaşadıklarım!. - Erdem Yücel
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Türkiye’ye Operanın Gelişi  ve Yaşadıklarım!.

18 0
10.11.2023

XIX. yüzyılın ilk yarısında, Sultan Abdülmecit zamanında (1839–1861) İstanbul’a İtalyan grupları gelmiş, Dolmabahçe Sarayı müştemilatından, bugünkü stadyumun yanındaki saray tiyatrosunda, saray halkına ve devlet ricaline temsiller vermişti. Böylece opera uzun yıllar saraydan dışarı çıkamamış, halka inememiştir. Belki de bunun sancıları günümüze kadar uzanmaktadır. Sonraki yıllarda Beyoğlu’nda açılan tiyatrolarda benzeri gösterilere yer verilmiştir. Sultan II. Abdülhamit (1876–1909) Yıldız Sarayı içerisinde küçük bir saray-tiyatrosu yaptırmış, burada da Avrupa’dan gelen sanatçılar tiyatro ile operaları hünkârın huzurunda saray halkına oynamışlardır. XIX. yüzyıl sonlarında Güllü Agop ve DikranÇuhacıyan operet ve operakomik gibi oyunlarını İstanbul halkı beğeni ile izlemiştir.

Cumhuriyetin ilanından sonra Atatürk’ün önderliğinde diğerlerinin yanı sıra kültür devrimi de yapılmıştır. Ankara Musiki Muallim Mektebi ile İstanbul Belediye Konservatuarında Klasik Batı Müziği........

© Önce Vatan


Get it on Google Play