Altaylı’ya özgürlük!
Gazeteci Fatih Altaylı, 22 Haziran’da “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” suçlamasıyla tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı iddianamesinde, Altaylı’nın video paylaşımıyla Cumhurbaşkanı’nı tehdit ettiğini savundu.
İçeriğin basın yoluyla herkese açık şekilde yayınlandığına ve içeriğin paylaşılmasının ardından geniş kitlelere ulaştığına dikkat çekilen savcılık “soruşturma konusu eylemin iletme kastıyla gerçekleştirildiği tereddüde mahal bırakmayacak nitelikte açık” görüşünü savundu.
***
Peki Fatih Altaylı gerçekten “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” suçunu işledi mi?
Bu soruya yanıt verebilmek için Ceza Kanunu’ndaki ilgili maddeyi ve gerekçesini iyi incelemek lazım.
Söz konusu düzenlemeye göre “Cumhurbaşkanı’nı tehdit” suçunun oluşabilmesi failin Cumhurbaşkanı’na karşı bir suç işleme niyetini somut biçimde ortaya koyması gerekiyor. Bu suçlamayı yöneltebilmek için suç kastıyla birleşmiş ciddi bir tehdidi göstermek gerekir.
Örneğin Cumhurbaşkanı’nın doğrudan hedef alındığı anlaşılmalı, doğrudan tehdit cümleleri kurulmalı. Örneğin “tehdit suçunu işlemeye hazırlık” göstergesi sayılabilecek “silah tedarik etme”, “keşif yapma” gibi eylemlerin varlığı bulunmalı.
Bakın Prof. Köksal Bayraktar Cumhurbaşkanı’nı tehdit suçuna dair nasıl bir tespit yapıyor:
“Tehdit suçunun meydana gelebilmesi için bireyin iradesini, düşünme yeteneğini etkileyecek ve bozacak bir kötülüğün yapılacağı yönünde bir beyan gerekir.”
***
Cumhurbaşkanı’nın avukatlarıyla iddianameyi hazırlayan savcılar, Altaylı’nın tarihi referanslarının........© Nefes





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein