​Tuşlu telefonları hatırlayan var mı?

Bundan 20 yıl önce herkesin elinde meşhur tuşlu cep telefonları vardı. İletişim adına sadece arama yapıyor ve mesaj gönderebiliyorduk. O günleri görmeyen bilmez kendine ait bir iletişim yöntemi de vardı; çaldırıp – kapatma. ‘’Seni düşünüyorum’’ anlamına gelen bu yöntem şimdi ki nesil için çok anlamsız ama o zamanlarda ise geri çaldırmadığınızda tartışma sebebiydi. Eğer sevdiceğiniz de çaldırıp kapattığında ise ‘’bende seni düşünüyorum’’ anlamına gelir ve kalbiniz küt küt atardı. Yılan oyunu vardı. Besteleyici vardı kendi zil sesi melodinizi oluşturduğunuz… Şimdi ise bunlar anılarda kaldı. Artık tuşlu cep telefonları da müzelerde sergilenir oldu.

Teknoloji her geçen gün gelişiyor. Cep telefonları hayatımızda ki kullanım sıklığıyla bambaşka bir seviyeye geldi. Dün bir havale için bankaya gidiyorduk şimdi cep şube ile işleminizi hallediyorsunuz. Önceden bir ikametgâh almak için muhtarlığa gidiyordunuz şimdi e-devlet üzerinden cebinize indirebiliyorsunuz. (Muhtarlıklar şu an ne iş yapar ve neden halen devam ediyor onu da anlamış değilim) Hesap makinesi, fotoğraf makinesi, adres defteri, ayna taşırdık şimdi bir cep telefonu yeterli oluyor. Teknolojinin gelişmesiyle artık avucumuzun içinden parmaklarımızla dokunarak her yere erişim sağlayabiliyoruz. Sanal asistanımız bile var.

Apple’ın Siri’si, Microsoft’un Cortana’sı ve Amazon’un Alexa’sı ile az çok sanal asistanlarla tanıştık. Sanal asistanımız sayesinde metin yazıp, arama yapabiliyor. Konum gönderip hava ve trafiğin seyrini takip edebiliyoruz. Ama birileri için yeterli mi? Değil!...

Gelin sizi bu yıl........

© Muhalif