menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

TAKVİM, HİCRET VE MUHARREM     

5 12
12.07.2024

Müslüman dünya, egemenlerin ticaret ve takvim sistemine entegre olduğundan beridir hicri yılbaşının toplumumuzda belirli bir kesim tarafından sadece sembolik bir şekilde hatırlandığını ve takvimi gösteren bazı uygulamalarda yer alan, pek çok kişiye göre de lüzumsuz bir bilgiye dönüştüğünü gözlüyoruz. Toplumları bir arada tutan, onları millet kavramı altında birleştiren unsurlardan birinin de ortak tarih olduğu bilinen bir gerçektir. Ve tarihin sınıflandırılma araçlarının başında da takvim gelmektedir. Yani aslında geçmişi bir şekilde hatırlamaya vesiledir. Hangi tarihte ne olduğunu takvim sistemi sayesinde öğrenebiliyoruz. Dolayısıyla takvim, bir bilinçlenme/ bilinçlendirme aracıdır.

Sistematik bir takvim uygulamasına geçilmeden önce; yaşanmış, hafızalarda yer etmiş önemli ve büyük olaylar üzerinden konular anlatılır ya da hatırlatılırdı. ‘’Fil vakası, sel felaketleri, depremler …’’ Anadolu’da takvim yaygın değilken özellikle köylerde yine olaylarla veya köy işleri ile zaman belirlenirdi. Birinin askere gidişi, askerden gelişi; hapse düşmesi, hapisten çıkması; harman ya da bağbozumu … gibi. Annem benim doğumumla ilgili olarak bana ’sen, üzüm zamanı doğdun oğlum’ derdi örneğin. Bu nedenle doğum tarihim olarak kayıtlarda geçen gün, ay ve yılın doğruluğu bende şüphelidir. Zaman zaman yaşımı soranlara belki biraz da yaşımı gizleme isteği ile İsmet Özel’den şu dizeleri sıralarım:

Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında.

Her şey ben yaşarken oldu, bunu bilsin insanlar

ben yaşarken koptu tufan

ben yaşarken yeni baştan yaratıldı kainat

her şeyi gördüm içim rahat

Hasılı, zamanı bölümlere ayırma bir ihtiyaçtı ve insanlar tarihi süreç........

© Mir'at Haber


Get it on Google Play