menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

MÜSLÜMANCA YAŞAMAK!       

460 1
19.12.2025

MÜSLÜMANCA YAŞAMAK!

Genelde toplumsa şöyle bir kanaat var: Birileri bir mücadele veriyor, yapılan haksızlıklar karşısında mağduriyet yaşayanlar, kurtulduktan sonra yaşadıklarını ve o gün kendilerine destek olanları unutup başkaları ile başka bir zulmün, ahlaksızlığın, hukuksuzluğun bir parçası olabiliyorlar.

Birileri de bu durumda ortaya çıkıp diyor ki: Değer miydi bunlar için gecemizi gündüzümüze katmamız. adamlara yardım ettik, dün şikayet ettikleri şeyi kendileri yapıyorlar. Başörtüsü mücadelesini birlikte olduklarımızın bir kısmı siyaset ve servetle tanışınca değişiverdiler, eski günleri ve eski dostları unutmuş gözüküyorlar.

Bana kalırsa değerdi. Çünkü biz bunları Allah rızası için yaptık, servete ve iktidara ulaşmak için değil. Ama birileri böyle bir hesabı var idi ise, ki vardı tabi, ihtirasla istedikleri o şeyler imtihanları oldu, bana kalırsa dünyalarını kazanırken, ahiretlerini kaybettiler. Bu dünyada Allah’ın kendilerine verdiği şeyi Allah (cc) yolunda harcama konusunda cimrilik ettiler. Oysa o günlerde, mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle Allah (cc) yolunda haksızlıklara, zulme ve sömürüye karşı mücadele sözü veriyorduk. “Galu bela zamanı”nda, “Elestü bezmi”nden verdiğimiz sözleri unuttuğumuz gibi, bu dünyada verdiğimiz sözleri de unutuyoruz.

Bugünkü sıradan başörtülülere bakıp, dün verdiğimiz başörtüsü mücadelesi ile ilgili olarak şöyle bir düşünce daha doğru değil mi? “Bizlerin sayesinde, verdiğimiz mücadele sonucu başörtüsü mücadelesi kazanılmadı”. Hakikat şu ki, Biz Allah’ın rızasının tecellisinin vesilesi olmak için böyle bir sorumluluk üslendik ve Allah (cc) de bizleri vesile kıldı. Allah (cc) dileseydi, bu işi bukağılı Şeytanlara da yaptırabilirdi. Allah (cc) iradesinin tecellisi için kimseye muhtaç değil. Ne bir şeyhe, ne bir parti başkanına, ne de bir örgüte ya da kişiye. Onun için, hiçbir ücret ve karşılık beklemeden, Hak bir dava uğruna başkaları için yaptığımız şeylerin karşılığı Allah (cc) indinde makbul ve mahfuzdur. Bizim açımızdan bir kayıp yok. Yoldan çıkan, başörtüsünü bir aksesuara dönüştüren kalabalıklara gelince, onların hesabı da Allah (cc) nezdinde merdud ve mahfuzdur. Şunu bilelim, hayır ya da şer, olan herşey Allah’ın iradesi içindedir. O Kader’dir, Kader’de ileri ve geri ihtimal hesabı yapılmaz. Biz bir çok konuda görünen gerçekler karşısında aklederek “adil şahidler” olarak kendi tavrımızı belirleriz. Yoksak toplum bizi arzuladığımız şeye layık değil, onu hak etmemişse o şey olmayacaktır. Ya da Allah (cc) zaman zaman bizi mallarımız, canlarımız, sevdiklerimizle, kimi zaman artırarak, kimi zaman bizi imtihan edecektir. Akleden insanlar için “Hayat iman ve Cihad’dan ibarettir”. Yani “iman ettim” dediğiniz şeyi hayatınıza hakim kılmak için bütün gücü ile çabalamaktır.

Kemalist eğitim insanları bu........

© Mir'at Haber