Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…

Kadının mehir almadan, erkeğin mehir vermeden kuracakları ilişki de haram edilmiştir. Bunun belki zina cezası yoktur ama haramdır. Bu haramlığa ilaveten zani ile evlenme de haramdır.

Mehirin hikmetini anlayabilmek için önceki bölümlerde konuyu anlatırken erkeklerin yarıştıkları belirtilmiştir. O halde erkekler yarışacaklar, kadınlar pasif olacaklardır. Hangi erkek güçlü yani uygun ise kadın o erkekle evlenecektir.

Evlenebilmek için önce güçlü olmak, sonra da varlıklı ve dindar yani ahlâklı olmak gerekir. Varlıklı olmak o kişinin iş yapma kabiliyetini ortaya koyar. İlim ve dinde/ahlakta ileri gidenlerin de çevresi oluşmakta, o alanlarda kabiliyetli olduklarını göstermektedirler. Yine de Kur’an mehiri esas almıştır. Mehirsiz evlenen kadın, kocasından maddi değerler istemeyen kadın, doğadaki erkekleri ayrıştırma kanunundan uzak olmuş olur. Evlenmek isteyen erkekler hem zengin hem de dindar yani ahlaklı olmak zorundadırlar.

İşte “muhsen” olan kadın bu kadındır. Yani tek eş dışında bir erkek aramayan kadındır. İddet dolduktan sonra evlilik dışında cinsi ilişki kurmayan kadındır.

“Muhsenat” “tayyibat”a atfedilmiştir. “Muhsenat”ta dişi kurallı çoğul kullanılmıştır. Zina yapan erkek........

© Milli Gazete