menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ne olacak?

10 5
latest

Hiç görmediğim, tanımadığım bir güzel şehre vaiz olarak atandım.

Birkaç hafta sonra karar verdim, bu şehirde her dükkâna, büroya, muayenehaneye… ziyarete gideceğim ve kaymakamlıktan başlayacağım.

Cuma namazına beş dakika kala kararımı bütün camilerden ve 718 evden dinleyen cemaate ilan ediyorum:

“Pazartesi günü saat onda, Kaymakam Bey’i ziyaret edeceğim.

Oradan çıkınca en yakın dükkândan başlayarak bir senede iş yerine girmediğim yer kalmayacak” dedim.

Cuma namazı sonrası Müftü Efendi beni çağırttı.

Yanına vardığımda ikimiz baş başa olduğumuz halde en alçak sesle, “Yahu sen ne yaptın? Ben Kaymakam Bey’le görüşmek istediğimde sekretere telefon ederim, o da bana randevu verir öyle giderim. Sen ise Kaymakam’a emrettin, ‘Ben geliyorum’ dedin” dedi sitem etti.

Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in demiri kesen emirlerinin geçerli olduğu günlerde Pazartesi günü saat onda vardım Kaymakam Bey’in sekreterinin yanına.

Sekreter içeri bildirdi, kapıdan içeri girdim, beni kapıda karşıladı, tokalaşırken, “Cuma günü geleceğinizi camide duydum” dedi ve gösterdiği yere oturdum.

Çay içerken istediğim bir şey olup olmadığını sordu, “İstediğim tek bir şey o da öğle namazlarınızı, Merkez camide kılmanızı istirham ediyorum” dedim,

“Ne olacak?” dedi.

Ben de ona, “Ne olacağını ben de bilmiyordum ama bu sene Akdeniz’in kenarında bir şehre konferans için gittiğimde konferanstan sonra okuldan arkadaşım lise müdürünün evinde çay içerken gece yarısına kadar sohbet ettik.

Hiç konuşmayan biri vardı. Ona kendisini tanıtmasını istediğim zat, Hava Kuvvetleri’nde Yüzbaşı olduğunu, benim hemşehrim olduğunu söyledi ve bir hatırasını anlattı.

“Şehrin ana........

© Milli Gazete