“Yeter artık” diyebilirler
1978 senesinde Hakkâri’de Jandarma eri iken asker arkadaşım anlatmıştı:
“Köyün en zengininin aklı kısa, güçlü kuvvetli, insan azmanı bir oğlu vardı. Benim yaşımda idi ama hepimizi döverdi.
Biraz daha büyüdü, köyde ondan zarar görmeyen aile kalmadı.
Hırsızlık, dövme, yaralama olayları olduğunda Jandarma karakolunda babası halleder, mahkemeye gidilemezdi.
Baba, oğlunun yaptıklarından insan içine çıkamaz hale geldi.
Bir gün, yayladaki yazlık evinde canı yanan birisi, onu tüfekle vurarak öldürmüş.
Cenazesi köye getirildi, Jandarma başında beklerken, şehirden savcıyla hükümet tabibi geldiler.
Köy meydanında, cami önünde cesedine doktor baktı ve “Aranızda asker iken sıhhiye olan var mı?’ diye köylüye sordu.
Çıkmayınca, doktor, “Bana yardım edecek var mı?” dedi, babası çıktı, doktorun yanına vardı, cebinden bıçağını çıkardı ve saçmaların isabet ettiği yere bıçağını sapladı ve karnını yardı.
Savcı, Jandarmaya, “Babayı kelepçeleyin” dedi.
Savcı, kelepçeli babanın yanına geldi ve, “İtiraf et” dedi, o da kendisinin öldürdüğünü itiraf etti.
Babası, “Yeter artık” demiş.
Mafya, bazı mahallelerde kendisine hizmet edecek bıçkın delikanlıları........
© Milli Gazete
visit website