menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Nüfus artış hızı niçin dibe vurdu?

95 3
23.11.2025

MİLAT’ın sürmanşetindeki şu hatırlatma:

“NÜFUS BİR GÜNDE BOZULMADI”

Başta Sayın Erdoğan olmak üzere İktidar mensupları “Nüfus artışının dibe çakılmasından” şikayet ediyor ve bunu “felâkete gidiş!” olarak nitelendiriyor ya…

MİLAT da bu hatırlatmayı yapıyor.

Konu hakkında değerlendirmede bulunan Prof.Dr. Faruk Taşçı nüfusla ilgili olumsuz gelişmelerin bir günde meydana gelmediğini, bunların 20-25 yıllık dönüşümlerin sonucu olduğunu belirtiyor.

Bugün alınan tedbirlerin etkisinin de 20-25 yılda görüleceğini söylüyor.

Bugün gidişâtı terse döndürecek ne gibi tedbirler alınıyor acaba?

“Hah, bu tedbir meseleyi 20-25 sene içinde çözer” diyebileceğim bir tedbir göremiyorum maalesef…

Aksine, bu durumun sebebi olan bakış açısı olduğu gibi muhafaza ediliyor, uygulamalar ısrarla sürdürülüyor.

Biz de hatalara, yanlışlara, yapılması gerekenlere dikkat çekmeye devam ediyoruz.

Şimdi, gelin geçmişten bugüne uzanalım ve hatalara, yanlışlara, yapılması gerekenlere dair düşüncelerimizi dile getirelim:

BU MEMLEKETTE NÜFUS AZALTMA KAMPANYALARI YAPANLAR BUGÜNKÜ NOKTADAN MEMNUN!

Tek parti zihniyetinin fiilen iktidarda olduğu 28 Şubat sürecinde “nüfus artışını frenleme” faaliyetleriyle çok uğraştık.

O yıllarda…

Batının işgalci güçleri Türkiye’nin nüfusunun çok fazla olduğunu ve mutlaka azaltılması gerektiğini savunuyorlardı

Türkiye’deki batı aşığı çevreler de, bu işgal güçlerinin arzuları doğrultusunda faaliyetlerde bulunuyorlardı.

O dönemin kartel medyasında sürekli olarak “nüfus planlaması” adı altında nüfusu azaltma telkinlerini öne çıkartılıyordu.

Erkeklerin kısırlaştırılması (vazektomi) uygulaması için kampanyalar düzenleniyordu o zamanlar.

Hastalar sağlık hizmeti almakta çok zorlanıyordu, muayene olabilmek için gece yarısında sıraya girmek gerekiyordu.

Sigorta hastanelerindeki eczanelerden ilaç alabilmek bile büyük çileydi.

Para ödemeyen insanların hastanelerde rehin tutulmaları sıradan vakalardandı.

Sağlık sistemi perişandı ama kısırlaştırma ve kürtaj faaliyetleri tüm hızıyla, aksamadan........

© Milat