menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Afyonkarahisar kadınlara emanet

17 1
21.01.2025

Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği’nin (TİGAD) öncülüğünde, Uluslararası Sosyal Medya Kullanıcıları Derneği (USMEK) ve Tüm Radyo Televizyon ve İnternet Gazetecileri Derneği’nin (TVDER) organize ettiği “Afyonkarahisar’da Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı ve Kültürel Gezisi Programı” için bir davet var. “Çağrıldığın yere erinme, çağrılmadığın yere görünme” sözü gereği ocağın ayazında, gecenin karanlığında 28 kişilik medya mensubu, USMEK Genel Başkanı İzzet Aydın’ın mihmandarlığında İstanbul’dan çıkıp Kocaeli, Bilecik, Eskişehir ve Kütahya üzerinden 6 saatlik bir yolculuğun sonunda sabahın ışıklarıyla Afyonkarahisar’a ulaşıldı. TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel’in organize ettiği meslektaşlarımız ise Anadolu’nun değişik bölgelerinden davete iştirak etti.

TİGAD Afyonkarahisar İl Temsilcisi Faruk Kılınç’ın yoğun gayretleriyle kurulan dostlar meclisinde, “Büyük Buluşma”nın heyecanı yaşandı. Aksaray ve Kayseri, Batman’dan sonra Afyonkarahisar’a 100’den fazla medya mensubuyla çıkartma yapan TİGAD, USMEK ve TVDER burada yaz aylarından kalma güzellikteki 3 gün boyunca Yeni Nesil Gazetecilik Çalıştayı ve Kültürel Gezi Programı gerçekleştirdi.

18 Ocak’ta MCG Çakmak Marble Otel Büyük Toplantı Salonu’nda, TİGAD Afyonkarahisar İl Temsilcisi Faruk Kılınç’ın sunumu ve TİGAD Genel Başkanı Okan Geçgel’in değerlendirme ve teşekkür konuşması ile başlayançalıştayamedya mensuplarının yanında çok sayıda bürokrat katıldı. ModeratörlüğünüErdem Yeşer’in yaptığı konferansta Dr. Ekrem Teymur, Yapay Zeka Nasıl Çalışır; Av. (Dijital Medyanın Etik Değerler Sınavı başlığı altında konuşma yapacak olanAv. Bedia Teymurhanımefendi, geçirdiği bir kaza sonucu ayağının kırılmasından dolayı toplantıya iştirak edemedi. Kendisine bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz); Mustafa İlker Yücel, Geleneksel Medyadan Dijital Medyaya Geçiş; Elif Doğan Şentürk, İhbar Hattı ve TV Gazeteciliği; Mustafa Biçer, Ajans Haberciliği ve İnternet Medyası; Hatice Türkan, Dijital Gazetecilikte Etik Değerler; Osman Ekinci, SEO Yönetimi; İbrahim Konar, TV Haber Muhabirliği ve Prof. Dr. Korkmaz Alemdar, Dijital Medyaya Geçiş Süreci başlıkları altında “medya dünyası”na dair bir çok konu enine boyuna anlatıldı. Yeni nesil gazeteciliğe dair fırsatlar ve tehditler her yönüyle değerlendirilerek katılımcılara yeni algoritmaların şifreleri sunuldu.

Çalıştayda bir taraftan yazılı, görsel, konvansiyonel ve dijital medyanın fikirleri harmanlanıp bu bağlamda geleceğe dair çözüm üretilirken, diğer taraftan ise toplumun, tarihsel, kültürel, siyasal, ekonomik, sosyolojik meselelerine değinilerek çözüm odaklı yayınların amacına ulaşması için “ne yapılabilir”e dair fikirler serdedildi. Hızla gelişen teknoloji odaklı dijital medyanın yarar ve zararları tartışılarak buna dair eylem planlarının devreye sokulmasının önemine dikkat çekildi. “Yapay zeka”nın insan aklına meydan okuduğu, meydan okumakla kalmayıp “rol çaldığı” bir dünyaya evrildiğimiz gerçeğinin altı çizilerek, çözüm odaklı fikirler programa katılan konuşmacılar tarafından anlatıldı.

Bu kapsamda “Yeni Nesil Gazetecilik”le ilgili gelişmeler paylaşıldı. “Problem varsa, muhakkak çözümü de vardır” anlayışı üzerinden hareket edilerek, ortaya konan fikirlerle halledilemeyecek problem olmadığı vurgusu yapıldı. Program sonrası konuşmacılara teşekkür plaketi takdim edildi.

Tabi ki bu faaliyetlerle birlikte uygarlıklar, medeniyetler, zaferler, şehitler, camiler, müzeler, kültürler, termaller ve gastronomi diyarı Afyonkarahisar’ın mâziden âtiye uzanan güzellikleri bir seyyah hassasiyetiyle yeniden keşfedildi.

“KURTULUŞ DESTANI” AFYONKARAHİSAR’DA YAZILDI

Afyonkarahisar tarihi M.Ö. 3000 yılına kadar uzan kadîm bir belde. Evveliyatı Hitit İmparatorluğu’ndan Frig ve Lidyalı ve Perslilere kadar uzanıyor. Büyük İskender ile Makedonya İmparatorluğu’na dahil edilen bölge, serüvenine daha sonra Selevkos ve Bergama Krallığı ile devam etti. I. Konstantin döneminde Roma’ya bağlanan topraklar, Roma’nın ikiye bölünmesiyle Bizans egemenliğine girdi.

Ve bu kadîm topraklar tarihler 1071’i gösterirken Türklerle tanıştı. Anadolu’nun kapılarının Türklere açılmasıyla birlikte Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Batı Anadolu’yla birlikte Afyonkarahisar yöresini de Türk yurdu yaptı. 13. Yüzyılın sonlarına doğru Türk beylikleri arasında güçlü bir durumda bulunan Germiyanoğulları’nın buyruğuna giren Afyonkarahisar, 1390’da Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı topraklarına katıldı. Yıldırım Bayezid’in 1402’de Timur’a yenilmesinden ardından yeniden Germiyanoğulları’na geçen Afyonkarahisar, Germiyanoğlu İkinci Yakup’un ölümünden sonra tekrar Osmanlıların eline geçti. O yıllarda adı Karahisar-ı Sâhib olan Afyonkarahisar ve yöresi, Osmanlı Devleti’nin 14 sancağından biriydi. 1451 tarihinde Kütahya’da yer alan Anadolu Beylerbeyliği’ne (eyaletine) bağlanarak, Karahisar-ı Sâhib Sancağı ismini aldı. 1685’te Hüdâvendigâr (Bursa) vilayetine bağlı sancak, Tanzimat’tan sonra Kütahya’ya bağlı bir ilçe oldu. 1914’te bağımsız sancak olan Afyonkarahisar, Cumhuriyet’in ilanından sonra vilayet oldu.

17. yüzyılda Celâlî İsyanları, 1833’te Kavalalı Mehmet Ali Paşa istilasıyla sıkıntılı günler geçiren Afyonkarahisar, en karanlık günlerini 1921’deki Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı sonu arasında yaşadı. Birinci Dünya Savaşı sonrasında bütün Batı Anadolu şehirleri gibi Afyonkarahisar da Yunanistan tarafından istila edildi. 28 Mart 1921’de Afyonkarahisar’a giren Yunan birlikleri 10 gün sonra çıkıp giderken, 13 Temmuz 1921’de yeniden girdikleri şehirde 1 yıl 1 ay 25 gün kaldı. İşgal sırasında harabeye çevrilen şehir düşman orduları tarafından yakılıp, yıkıldı.

Büyük Taarruz’un en büyük savaşları Afyonkarahisar ve Kütahya illerinin sınırlarında yapıldı. Mustafa Kemal Paşa’nın yönettiği, Kocatepe Savaşı olarak bilinen ve Türk ordularına zaferi müjdeleyen, ünlü savaş da Afyonkarahisar ili sınırları içinde gerçekleştirildi. 26 Ağustos 1922’de Kocatepe’de şafak sökerken Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa (Çakmak), Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa (İnönü) ile Büyük Taarruz’u yönetmek üzere Afyonkarahisar sınırlarında kalan Kocatepe’de yerini aldı. Topçu ateşleriyle şafak vakti başlayan harekâtın devamında Türk askeri sabahın ilk ışıklarıyla hücuma geçip Tınaztepe’yi ele geçirdi ve Belentepe ile Kalecik Sivrisi’nden düşmanı uzaklaştırdı. Türk ordusu, 27 Ağustos 1922 sabahı bütün cephelerde yeniden taarruza geçti ve aynı gün Afyonkarahisar, 8’inci Tümen tarafından düşman işgalinden kurtarıldı. Arkasından da 30 Ağustos’ta Kütahya, 1 Eylül’de Gediz, 3 Eylül’de Emet ve Tavşanlı ve 9 Eylül’de İzmir’de de Yunan ordusu denize dökülerek esarete son verildi. Bu sebeple 4 Eylül 1919’da Sivas’ta yazılmaya başlayan “Kuruluş Destanı”nın, Kocatepe’de başlatılan........

© Milat