Sosyal medyada bir haber sitesi üzerinden servis edilen görüntülerle sahte Hz Meryem videosu bir anda viral oldu. Açıkçası ben bu videoya kadar haber sitesinin varlığından haberdar değildim. Sahte Hz Meryem videosu viral olup sayfama düşünce hem haber sitesini görmüş hem de ben de videoyu “sahte peygamber görmüştük ama sahte Meryem’i değil” yazarak paylaşmış oldum.

Video, her platformda paylaşılıp herkes tarafından izlendikten sonra videonun da iddianın da gerçeği yansıtmadığı savunusu, cılız bir ses olarak haykırmaya çalıştı ama -tabii ki- başarılı olamadı.

Meğer görüntüler, gündelik hayatında başı açık olan bir genç kızın umre ziyaretine ilişkin sosyal medyada yayınladığı bir videodan başkası değilmiş. Yani söz konusu kadının Meryem olma iddiası tamamen bir kurgudan ibaretmiş.

Gerçek ortaya çıkmış olsa da yalan haber iki milyona yakın izlenmiş oldu. Tekzip elbette çoğu kişiye ulaşmadı ve zihinlerde dini rehberlik misyonuna sahip birinin imaj zedelenmesi (çabası), bunun üzerinden Hz Meryem başta olmak üzere dini birçok konunu sorgulanması, alay edilmesi, akıl dışılığı gibi Müslümanlar açısından bir yığın tortu bıraktı.

Yalan haber operasyonu özde buradaki genç kadına yönelik bir itibar suikasti miydi yoksa herhangi bir figür üzerinden esas yıpratılmak istenen dindar Müslümanların değerleri miydi bilmiyorum!

Bununla birlikte emin olduğum, bu girişimin her iki tarafa da birçok açıdan zarar verdiğidir.

Ortada bir taraftan genç kadına yönelik akıl dışı ve gerçeklik ötesi iftira var. Şunu hep söylemişimdir. “Bir insan, hiçbir zaman sadece kendisi değildir!” Her insanın ailesi; anne-babası, kardeşleri, eşi-çocuğu, akraba ve arkadaşları bulunur.

Bir insana yönelik iddialar sadece kendisini değil sayısı en az yüzlerce kişiye ulaşan aile, akraba ve arkadaşlarını da ilgilendirir ve etkiler. Bir kişiye yönelik itibar suikastinin etki alanı en iyimser rakamla yüzlerce kişiye ulaşır.

Kişisel nefret, öç alma arzusu ya da siyasi/kariyer açıdan bitirme amacı veya kıskançlık/haset ürünü olarak yapılan her girişim bireyin tüm ailesine, sosyal ilişki içerisinde bulunduğu çevresine yönelik yapılan çirkin bir eylemdir. Kişinin özel ve sosyal alan içerisindeki herkese yönelik bir nefret suçudur.

Öte yandan bu örnekte olduğu gibi saldırı unsurları arasına toplumsal değer yargılarına, inancına ilişkin nüveler yerleştirilmesi, saldırıya inanç ve düşünceye yönelik bir itibarsızlaştırma muhtevası da eklemiş olur.

Şimdi bu viral yalan video üzerinden örneklem oluşturarak ilerlemeye devam edecek olursak burada hem şahsa hem şahsın ailesin, akrabalarına, arkadaşlarına, sosyal çevresine hem de toplumun inanç ve değerlerine yönelik bir itibarsızlaştırma suçu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

Her önüne gelenin üç beş kuruşa algı yönetimi, itibar suikasti düzenlediği, toplumun kutsallarına pervasızca saldırdığı bir toplumsal düzenekte bunu önlemenin birincil kuralı suça yönelik ağır cezalar verilmesidir. İnsanların onurlarıyla, kimlikleriyle, itibarlarıyla oynamak bu kadar ucuz ve kolay olmamalıdır!

Yine insanların düşünceleri, değerleri, inançları da dokunulmaz çerçevede olduğundan önüne gelen, her fırsatta inanca, yaşam biçimine, düşünceye saldırmaktan vazgeçmeli! Hiç kimse ve hiçbir inanç; soytarı zihniyetli, hastalıklı ruhların heyezanları ve nefret kusma metaıı değildir, olmamalıdır da!

Twitter.com/sabihadogann

QOSHE - ​Hz Meryem değil sade vatandaş - Sabiha Doğan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

​Hz Meryem değil sade vatandaş

24 1
01.04.2024

Sosyal medyada bir haber sitesi üzerinden servis edilen görüntülerle sahte Hz Meryem videosu bir anda viral oldu. Açıkçası ben bu videoya kadar haber sitesinin varlığından haberdar değildim. Sahte Hz Meryem videosu viral olup sayfama düşünce hem haber sitesini görmüş hem de ben de videoyu “sahte peygamber görmüştük ama sahte Meryem’i değil” yazarak paylaşmış oldum.

Video, her platformda paylaşılıp herkes tarafından izlendikten sonra videonun da iddianın da gerçeği yansıtmadığı savunusu, cılız bir ses olarak haykırmaya çalıştı ama -tabii ki- başarılı olamadı.

Meğer görüntüler, gündelik hayatında başı açık olan bir genç kızın umre ziyaretine ilişkin sosyal medyada yayınladığı bir videodan başkası değilmiş. Yani söz konusu kadının Meryem olma iddiası tamamen bir kurgudan ibaretmiş.

Gerçek ortaya çıkmış olsa da yalan haber iki milyona yakın izlenmiş oldu. Tekzip elbette çoğu kişiye ulaşmadı ve zihinlerde dini rehberlik misyonuna sahip birinin imaj zedelenmesi (çabası), bunun üzerinden Hz Meryem başta olmak üzere dini birçok konunu sorgulanması, alay edilmesi, akıl dışılığı gibi Müslümanlar açısından bir........

© Milat


Get it on Google Play