Şiddetli kıtlık ve pahalılığın Müslümanları etkilediği günler… Sıkıntıların insanları sarstığı o süreçte günler geçmesine rağmen ticaret kervanlarının Medine’ye gelmediği bir dönem… İşte bu zor günlerden bir gün Resulullah (sav) Mescid-i Nebevi’de ashabı ile toplanmış Cuma namazı kıldırıyor… Ayakta hutbe okuyor… Tam o esnada günlerdir beklenen ticaret kervanı Medine’ye ulaşıyor… Kervanın Medine’ye girişi develerin boynundaki çıngırak seslerinden ve karşılayanların def ve çalgı seslerinden anlaşılıyor…

Günlerdir kıtlık ve yoklukla sarsılan bu insanlar kervana doğru harekete geçiyorlar… Öyle ki Cuma namazı için mescitte bulunanlar da kervanın geldiği tarafa yönelip sıkıntılarını sonlandırmak istiyorlar… Hutbe okumakta olan Resulullah(sav)’ın yanında on iki kişiden başka kimse kalmıyor…

Bu konu ile ilgili şu ayet nazil oluyor:

‘’Onlar bir ticaret ve eğlenti gördükleri zaman, seni ayakta terk ederek oraya yöneldiler. De ki: Allah’ın katında olan, eğlentiden ve ticaretten daha hayırlıdır ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.’’ (Cuma, 11)

Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdu:

‘’Nefsim kudret etlinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, sizden bir kişi kalmayacak derecede hepiniz terk edip gitmiş olsaydınız, vadide üzerinize ateş akardı.’’

İşte insanoğlunun dünya sıkıntıları ile sınavı… Artık bu duruma zaafiyet mi, acziyet mi, bir anlık gaflet mi dersiniz, bilmiyorum…

Hz. Peygamber (sav)’i ayakta bırakıp kervana seğirtenler… Geçim kaygısı ile çözülenler…

Ve Allah’ın kitabına konu olan bu kare bugün bize nasıl bir mesaj veriyor?

Aziz Gazze’yi kaderine terk edip ticaret tırlarını, tankerlerini, yük gemilerini İsrail’e kesintisiz göndermeye devam eden iktidarlarımız, iş insanlarımız aklıma geliyor… Yoksa bu ayetten hareketle böyle bir yorum yapmakla yanılıyor muyum?

Gazze kan gölü, ateş topuna dönmüşken İslam dünyası, iş dünyası neyin peşinde?

Refah sınır kapısında insani yardım tırları beklerken, eli kanlı katiller ile bu yoğunlukta bir ticari ilişkiyi nasıl okumak lazım?

Gayretullaha dokunmaz mı?

Sivil halkı boykota çağırırken elit ve çirkin zümrelerin gidişatına bir söz söylemeyecek miyiz?

“One Minute’’ çizgisinden İsrail ile varılan ticari ilişkiler düzeyini nasıl yorumlayacağız?

Evet, Türkiye – İsrail ilişkileri karşılıklı yarar temelinde devam ediyor… İsrail’in en büyük çelik tedarikçisi Türkiye... İsrail’in en çok ithalat yaptığı dördüncü ülke Türkiye…

Askeri, siyasi krizler ticari ilişkileri bir türlü etkilemiyor… Nasıl bir durumsa anlayamıyorum…

Güzel yurdumun yaman çelişkileri karşısında şaşkınım… Uluslararası ekonomik ilişkileri yeterince bilemiyor olabilirim, ancak kanıma dokunuyor bu gidişat…

Bunca soykırıma rağmen, İsrail’e sevkiyat durmuyor…

O İsrail ki, ona ‘terör devleti’ diyen biz değil miyiz?

İsrail ile normalleşmek normal mi?

Devletin çıkarları mı dediniz? Çıkmaz sokak… Korkuyorum Gazze’nin ahı bizi tutarsa nasıl kurtuluruz?

Hani hatırlarsınız,13 yıl önce Akdeniz kıyılarında Antalya limanından bir gemi Gazze’ye doğru yola çıkmıştı… ‘’Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım’’ filosu… Mavi Marmara gemisinden bahsediyorum… Hasbelkader bulunduğum o gemide on kardeşimizi şehid vermiştik, 54 kardeşimiz de yaralanmıştı… Kardeşlik ve insanlık adına o yola adanmıştık…

Gel gör ki bugün Akdeniz limanlarından İsrail’e ticari sevkiyat yapılıyor…

Mavi Marmara’dan bugüne, böyle mi olmalıydı?

Ruhum darılıyor, aklım almıyor, kaldıramıyorum… Biz yeni Mavi Marmaralar beklerken gelinen aşama içimizi yakıyor… Yok mu bu yaman çelişkinin bir çözümü?

Devletlerin çıkarı bu kadar mı vaz geçilmez?

Bana öyle geliyor ki Mavi Marmara şehitlerinin de ruhları ıstırap çekiyor…

Bu yanlıştan dönülmeli…

Güzel ülkeme yakışmıyor… İktidarın misyonu ile örtüşmüyor…

Gazze’yi kaderine terk edemeyiz… Kudüs’ü gücendirme hakkımız yok…

Kudüs ile aynı kaderi paylaşıyoruz…

Bugün Gazze’ye kol kanat germez isek, kıyamet günü hesabımız çetin olur…

QOSHE - Ahhh Gazze - Ramazan Kayan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ahhh Gazze

35 3
15.12.2023

Şiddetli kıtlık ve pahalılığın Müslümanları etkilediği günler… Sıkıntıların insanları sarstığı o süreçte günler geçmesine rağmen ticaret kervanlarının Medine’ye gelmediği bir dönem… İşte bu zor günlerden bir gün Resulullah (sav) Mescid-i Nebevi’de ashabı ile toplanmış Cuma namazı kıldırıyor… Ayakta hutbe okuyor… Tam o esnada günlerdir beklenen ticaret kervanı Medine’ye ulaşıyor… Kervanın Medine’ye girişi develerin boynundaki çıngırak seslerinden ve karşılayanların def ve çalgı seslerinden anlaşılıyor…

Günlerdir kıtlık ve yoklukla sarsılan bu insanlar kervana doğru harekete geçiyorlar… Öyle ki Cuma namazı için mescitte bulunanlar da kervanın geldiği tarafa yönelip sıkıntılarını sonlandırmak istiyorlar… Hutbe okumakta olan Resulullah(sav)’ın yanında on iki kişiden başka kimse kalmıyor…

Bu konu ile ilgili şu ayet nazil oluyor:

‘’Onlar bir ticaret ve eğlenti gördükleri zaman, seni ayakta terk ederek oraya yöneldiler. De ki: Allah’ın katında olan, eğlentiden ve ticaretten daha hayırlıdır ve Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.’’ (Cuma, 11)

Bunun üzerine Resulullah şöyle buyurdu:

‘’Nefsim kudret etlinde bulunan Allah’a yemin ederim ki, sizden bir kişi kalmayacak derecede hepiniz terk edip gitmiş olsaydınız, vadide üzerinize ateş akardı.’’

İşte insanoğlunun dünya sıkıntıları ile sınavı… Artık bu duruma zaafiyet mi, acziyet........

© Milat


Get it on Google Play