“Aksa Tufanı” ve sonrasında Gazze ve Filistine Siyonist Yahudiler ve onların arkasındaki tüm batılı güçler ölüm yağdırırken, rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’ın gölgesi bir kez daha üzerimize düştü elhamdulillah. Kaç yıldır bu melun güruh Ramazanımızın sonu ve bayramlarımızı kana buluyıp bize zehir yapıyorlardı. Şimdi ise tüm üç aylarımız ve ramazanımızı kızıl kan renginde yaşayacağız. Bayramımız nasıl geçecek onu da Allah (cc) bilir.

Ancak tüm bunlara rağmen bu ramazanı ailece ve toplum olarak, nasıl daha kazançla kapatırız, ona bakalım. Bilindiği üzere kazanç sadece ekonomik hayatımızla ilgili değildir. Aksine asıl kazanç, ahirette bize cenneti kazandıracak olan salih amellerimizdir. Elbette sosyal ve manevi hayatımız için de bu ramazanı fırsata çevirebiliriz. Bunun için, namazlarımızı mümkün olduğunca camide kılmaya gayret edelim. Özellikle teravihlere ailece camiye gitmeye çalışalım. Evde yapılacak ibadetlerimizde de daha ciddi ve gayretli olalım. Dualarımıza ise Filistini ve Gazzeye özellikle katalım.

Her ramazan üzülerek şahit olduğumuz bir konu olan teravihin rekât sayısı tartışmalarını, art niyetli birileri son yıllarda bir tık ileri götürerek “teravih var mı, yok mu?” moduna taşıdılar. Diğer boş tartışmalarda da çıtayı yükselmeyi deneyecekler. Çünkü onların niyeti, üzüm yemek değil, bekçi dövmek. Onlar bizim ramazanlarımızı bulandırmak istiyorlar. Onların bu boş tartışmalarına asla iltifat etmeyip kala almayalım ki, planları boşa çıksın.

Tavsiyeler:

Yani oruç fiziki olarak bozulduğu gibi, metafizik / manevi olarak da bozulabilir. Kendi irademizle bilerek haram bakmak, haramı konuşmak veya dinlemek fiziken orucu bozmasa da manen bozar. Başka bir tabirle böyle bir durumda kişiden oruç borcu düşse de, oruçtan alacağı artı sevabı kaçırabilir ki bu, büyük bir kayıptır. Nitekim bazı hadislerde mealen: “Nice namaz kılanlara yorgunluk, oruç tutanlara açlık, gece namazına kalkanlara uykusuzluk, zekât ve infakta bulunanlara fakirlikten başka bir şeyin kalmayacağı” ifade edilir. Bir rivayette de nice amellerin, eski paçavra gibi sahibinin suratına fırlatılacağına dair uyarı yapılır.

Şu halde nice emeklerle işlediğimiz amellerimizin özellikle oruç gibi zahmetli bir ibadetin berhava olmamasına dikkat edelim. Orucumuzu tüm hücrelerimizle olmasa da bari tüm organlarımızla tutalım. Subhaneke... Bi-hamdike... Esteğfiruke...

QOSHE - ​Ramazan'a giriş tavsiyeleri - Muhammed Özkılınç
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

​Ramazan'a giriş tavsiyeleri

20 10
01.03.2024

“Aksa Tufanı” ve sonrasında Gazze ve Filistine Siyonist Yahudiler ve onların arkasındaki tüm batılı güçler ölüm yağdırırken, rahmet ve mağfiret ayı Ramazan’ın gölgesi bir kez daha üzerimize düştü elhamdulillah. Kaç yıldır bu melun güruh Ramazanımızın sonu ve bayramlarımızı kana buluyıp bize zehir yapıyorlardı. Şimdi ise tüm üç aylarımız ve ramazanımızı kızıl kan renginde yaşayacağız. Bayramımız nasıl geçecek onu da Allah (cc) bilir.

Ancak tüm bunlara rağmen bu ramazanı ailece ve toplum olarak, nasıl daha kazançla kapatırız, ona bakalım. Bilindiği üzere kazanç sadece ekonomik hayatımızla ilgili değildir. Aksine asıl kazanç, ahirette bize cenneti kazandıracak olan salih amellerimizdir. Elbette sosyal ve manevi hayatımız için de bu ramazanı fırsata çevirebiliriz. Bunun için,........

© Milat


Get it on Google Play