Köylü milletin efendisi iken iktidarın kölesi mi oldu? – Yusuf İpekli Yazdı
1984 yılının Ocak ayında ülkemizde büyükşehir belediyeleri kuruldu. İktidarda bugün siyasi mevta olan ANAP vardı. Başbakan ise Turgut Özal‘dı. O gün itibarıyla İstanbul‘un on beş, Ankara‘nın beş ve İzmir‘in de üç metropol ilçesi vardı. Ülkemizde halen 30 büyükşehir bulunmakta. 2014‘e kadar büyükşehir il merkezi ve merkez (metropol) ilçeleri kapsıyordu. 2014’ten sonra ise büyükşehir belediyelerinin sorumluluk alanı il sınırlarına genişletildi. Belde belediyeleri kapatıldı. Köyler mahalle yapılarak ilçe belediyelerine bağlandı. İçme suyu örneğin Ankara’da ASKİ’ye, İstanbul’da İSKİ’ye devredildi. Köy muhtarlığı etkisiz hale getirildi. Kör karar defteri bile kaldırıldı, köy hizmetleri filan kapatıldı.
Turgut Özal büyükşehir modeli gerekçesini, “Hizmetlerin etkinliğini artırmak, Yönetimde koordinasyonu sağlamak, Mali yapıyı güçlendirmek, İki düzeyli yönetim modeli oluşturmak.” olarak açıklasa da asıl gerekçe büyükşehir yoluyla yerel yönetimlere yerinden yönetim hakkı tanıyıp mali ve idariözerklik sağlamaktı.
Yani, üniter devlet yapısı yerine federatif yapı, Türk milleti yerine çok uluslu Türk, Kürt, Arap milleti.
2014 yılında yerel yönetimlerde zayıflayan mevcut iktidar oy almak için büyükşehirlerin sınırlarını il sınırları olarak tanımladı. Kırsalda kullanılan (köy) oylar büyükşehir şehirlere akınca belediye başkanlıkları yeniden kazanıldı. Zira o yıllarda kırsaldan gelen oylar olmasa mevcut iktidar örneğin Ankara’da büyükşehir belediyesini kazanamıyordu.
Maksat kırsal oylarla belediyeleri kazanmak........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein