Nedir?
Giray Altınok’un pandemi dönemi sosyal medyada eğlencesine yarattığı ortaçağ tiplemesi “Prens” büyüdü ve BluTV’ye dizi oldu. İlk sezonu kulaktan kulağa popülerliğini artırınca ikinci sezonun daha bir coşkulu geleceğini tahmin ediyorduk.

Dijital platformlarda ortalık kara komedilere kalmıştı. Prens, bildiğimiz anam babam usulü absürt komedi diziciliğinin doğru ellerde halen yaşayabileceğini gösteriyor bize.

Nedir?
Dune: Part One ses getirmişti fakat doğası gereği heyecanı havada bırakmıştı. İkinci film ön gösterimiyle beraber sosyal medyada fırtına gibi esti.

Bize ne?
Sinema salonlarını 3 boyutlu gözlükler değil de Hans Zimmer (ve de Barbie) kurtaracak deselerdi inanır mıydık? Sinemanın sorunu boyut değilmiş, heyecan yaratan görkemli işlermiş meğerse.

Nedir?
Bir jenerasyonun diline “Efendi Toranaga” lafını dolamış kült TRT dizisi şimdilerde Disney+’ta yeniden karşımıza çıkıyor. Dizinin prodüksiyonu adeta kısık ateşte pişmiş. Ortaya da her türlü detayıyla bir şaheser çıkmış.

Bize ne?
Streaming platformlarındaki içerik kalitesinin düştüğü bir sır değil. Böylesi bir ortamda çıtayı yukarı çeken yapıtları izleyici ayrı bir yere koyuyor. Shogun, kalitenin neye benzediğini bize yeniden hatırlatıyor.

Nedir?
Gupse Özay yakın dönemde çocuk sahibi olmuştu. 2016’da Görümce, 2020’de Eltilerin Savaşı derken Lohusa, Gupse Özay’ın beyazperdedeki en son ürünü.

Bize ne?
İnsan evladı üretme süreci, özellikle Türkiye’de ebeveynlerin varoluşsal kaygılarını tetikleyen şahane kafa açıcı bir dönem. Türkiye’nin en iyi senaristlerinden birinin kaleminden, Türkiye’deki tüm ailelerde karşılığı olan içgörü ve referansların nasıl işlendiğini görmek genç yaratıcılar için masterclass niteliğinde. Sektör olarak diğer bakılması gereken konu da Migros Hemen’in damdan düşme değil, esprinin bir parçası “native” senaryo entegrasyonu.

Nedir?
Tayfun Atay’ın geçtiğimiz ay kaleme aldığı harika analizi okuyabilirsiniz. Türkiye’de taban tabana zıt gibi gözüken kesimlerin aslında ne kadar da benzeştiğini gösteren, başrolü Özcan Deniz ile Özgü Namal’ın paylaştığı NOW dizisi.

Bize ne?
Kızılcık Şerbeti Türk diziciliğini saplandığı konu çeşitliliği bataklığından çıkarmak için kapıyı aralamıştı. Kızıl Goncalar ise kapıyı ardına kadar açtı. Dizi aynı şehirde hatta aynı mahallede yaşayan fakat birbirini gerçekten göremeyen insanları ekran karşısında buluşturuyor. Senaryonun toplumsal meselelerimizin girilmekten korkulan sokaklarında dolaşması tüm sektör için ilham niteliği taşıyor.

Nedir?
mediacat.com’da sevgili Berkant Avcı’nın Bahar dizisi hakkında çok güzel bir yazısı var. Kaçırdıysanız okumanızı tavsiye ederim.

Bize ne?
Diziyi düşündüğümde “keşke Bahar dizisi bir markanın sosyal sorumluluk işi olsaydı” diyorum. Netflix’in “When They See Us” dizisi Oprah Winfrey’i de yanına alarak ırksal önyargılar ve ceza adaleti reformunun gerekliliği konusunda farkındalık yaratmada büyük bir etkiye sahip olmuştu. Kimbilir belki bir süre sonra Bahar’ı bir STK olarak görebiliriz. Yok mu purpose’ına güvenen?

Nelere niçin bakmalı?
Nutspor, Sky Sport, Htalks, Sports Digitale: Futbola eğlence kattığı için. TuzBiber Standup: Eli mikrofon tutan insanların komikli TikTok’larının başsorumlusu olduğu için. Jiklet: Pınar Fidan ve Seda Yüz komedisi hak ettiği yerlere gelmeye başladığı için. Noluyo Ya!’nın “5 milyon TL’lik Koleksiyon Turu” videosu: Genç demografisine yüklediği koleksiyonerlik merakıyla birçok markanın pazarlama ve içerik stratejisine ilham vermesi gerektiği için.

Liste uzayabilirdi elbet ama ben bunları sığdırdım bu ayki yazıma. Eminim sizde başkaları da vardır. Daha başka neler var 2024’te sizce? Nelere niçin bakalım?

QOSHE - 2024’te izlenmesi gerekenler (Şu ana kadar) - Can Çalışkan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

2024’te izlenmesi gerekenler (Şu ana kadar)

25 0
06.05.2024

Nedir?
Giray Altınok’un pandemi dönemi sosyal medyada eğlencesine yarattığı ortaçağ tiplemesi “Prens” büyüdü ve BluTV’ye dizi oldu. İlk sezonu kulaktan kulağa popülerliğini artırınca ikinci sezonun daha bir coşkulu geleceğini tahmin ediyorduk.

Dijital platformlarda ortalık kara komedilere kalmıştı. Prens, bildiğimiz anam babam usulü absürt komedi diziciliğinin doğru ellerde halen yaşayabileceğini gösteriyor bize.

Nedir?
Dune: Part One ses getirmişti fakat doğası gereği heyecanı havada bırakmıştı. İkinci film ön gösterimiyle beraber sosyal medyada fırtına gibi esti.

Bize ne?
Sinema salonlarını 3 boyutlu gözlükler değil de Hans Zimmer (ve de Barbie) kurtaracak deselerdi inanır mıydık? Sinemanın sorunu boyut değilmiş, heyecan yaratan görkemli işlermiş meğerse.

Nedir?
Bir jenerasyonun diline “Efendi Toranaga” lafını dolamış kült TRT dizisi şimdilerde Disney ’ta yeniden karşımıza çıkıyor. Dizinin prodüksiyonu adeta kısık ateşte pişmiş. Ortaya da her türlü detayıyla bir şaheser çıkmış.

Bize ne?
Streaming platformlarındaki içerik kalitesinin düştüğü bir sır değil. Böylesi bir ortamda çıtayı yukarı çeken yapıtları izleyici ayrı bir yere koyuyor. Shogun, kalitenin neye benzediğini bize yeniden........

© MediaCat


Get it on Google Play