İŞKUR, gelecek on yılda gözde olacak meslekleri açıklamış: Yazılım mühendisliği, E-Ticaret uzmanlığı, Yapay zeka uzmanlığı, Bilişim uzmanlığı, İnşaat mühendisliği, Pazarlama uzmanlığı, Dil ve konuşma terapistliği ve CNC operatörlüğü. Belki eskiden aklımıza bile gelmeyen meslekler, bugün geleceğimize yön veriyor.

Peki biz ne yapıyoruz?

Büyük ölçüde klâsik mesleklere dönük bölümlerle maarife devam…

Elbette ülke gerçeklerine de bağlı olarak tıp, öğretmenlik, mühendislik gibi bölümler başı çekiyor. Fakat bunlarla aslında yukarıda İŞKUR’un da öngördüğü mesleklerle çağı yakalayıp dünyadaki büyük siyâsî, sosyal, ekonomik ve kültürel yarışta öne geçmemiz mümkün gözükmüyor.

Çözüm mü? Elbette yukarıdaki gözde mesleklere dönük maarifte bir dönüşümü gerçekleştirmekten geçiyor. Prof. Kemal Üçüncü’nün belirttiği üzere, “Kendinizi kandırmayın, burada üniversite filan yok.” Yine onun, “Yetkim olsa yüz üniversiteyi kapatır, organik tarım ve meslekî eğitim ve üretim üssü haline döndürürdüm” tezine de kulak vermemiz gerekiyor. En azından yetki sahiplerinin bu tarz bir dönüşüme girişmeleri en büyük beklentimiz! Yoksa eski tas eski hamam…

Bakınız, Prof. Mehmet İpcioğlu hocam da sayfasında, “Üniversitelerin işe yaramayan, geçici işsizlik önlemi olarak görülen bölümleri de acilen meslekî ve teknik yüksek okullara dönüştürülmelidir” diyerek bu görüşün altını çiziyor. Ne diyelim! Aklın yolu bir.

İktisâdî kalkınmanın her türlü eğitime bağlı olduğu asla unutulmamalıdır. Yoksa teorik bilgi deposuna dönüşmüş bölümlerden mezun olan gençlerle çağı yakalamak mümkün değil. En kötüsü ise bu durum gençlerimizin bunalımlara girmesinin de en büyük sebebi. Efendim, ne yapalım, bizde öğrenci sayısı çok fazla veya biz sistemi mevcut istihdam alanlarına ve öğrenci sayısının fazlalığına bağlı olarak böyle kurguladık da diyebilirsiniz elbette. Fakat en azından gerçekleştireceğiniz bir dönüşümle azami sayıda öğrenciyi sisteme kazandırmak boyunlara borçtur bilesiniz…!

Bunun içün üniversitelerde disiplinler arası geçişler, özellikle de birbirine yakın disiplinler arasında acilen başlatılmalıdır. Prof. Mehmet İpcioğlu’nun teklif ettiği gibi, temel bilimlerde okuyan gençlere yan dal olarak meslek yüksek okullarının bir bölümünün daha diploması verilebilir. Yine gençler, dört yıllık eğitim süresinin ilk iki yılını kendi alanlarında (fizik, kimya, biyoloji, tarih, edebiyat, işletme,sosyoloji, psikoloji vd.), üçüncü sınıftan itibaren de meslek yüksek okullarındaki herhangi bir bölümden (güçlendirilmiş atelye eğitimi ile) mezun olabilirler.

Asla unutmayalım! Üretim olmadan ekonomi ve asıl en önemlisi de toplum ve ahlâk bunalımımız düzelmez! Bunun çaresi, öncelikle, “Dünya standartlarında kalkınmış ülke olmak; çağın teknolojilerini üretecek insan gücüne sahip olmakla mümkündür.”

Bu bağlamda sözlerimi benim de çok değer verdiğim Prof. İpçioğlu’nun şu kıymetli tespit ve teklifleriyle noktalamak istiyorum:

“Bu anlamda gelecek 5 yıl içinde aşağıdakiler gerçekleştiği takdirde güzel ülkem Türkiye’nin dışarıya bağımlı olmayan, kendine yeter ve kalkınmış bir ülke haline gelmesi mümkündür.

1. Meslek liselerinde bilgi temelli teknolojiyi üretebilecek nesiller yetiştirilmelidir.

2. Meslekî ve teknik yüksek okullarda okuyan öğrenciler bu teknolojinin AR-GE kısmında çalışabilecek bilgi ve donanıma sahip olmalıdır.

3. Katma değer üretmeyen beton tasarımlı İnşaatlar yerine, sayısal denetim araçları ve robotik teknolojilere yatırım yapılmalıdır.

4. Hava, uydu, uzay, okyanus teknolojilerine yatırım yapılmalıdır.

5. Tarım, tıp, medikal, enerji ve diğer teknolojilere yatırım yapılmalıdır.

6. Beyin göçü acilen önlenerek yurtdışındaki yetişmiş insanlarımız motive edilip beyin gücüne dönüştürülmelidir.

7. Bir halta yaramayan 50 bin kişilik statlar halk kütüphanelerine, araştırma geliştirme merkezlerine dönüştürülmelidir.

Vesselam.”

QOSHE - Maarifte dönüşüm şart! - Doç. Dr. Erhan Çapraz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Maarifte dönüşüm şart!

32 0
20.04.2024

İŞKUR, gelecek on yılda gözde olacak meslekleri açıklamış: Yazılım mühendisliği, E-Ticaret uzmanlığı, Yapay zeka uzmanlığı, Bilişim uzmanlığı, İnşaat mühendisliği, Pazarlama uzmanlığı, Dil ve konuşma terapistliği ve CNC operatörlüğü. Belki eskiden aklımıza bile gelmeyen meslekler, bugün geleceğimize yön veriyor.

Peki biz ne yapıyoruz?

Büyük ölçüde klâsik mesleklere dönük bölümlerle maarife devam…

Elbette ülke gerçeklerine de bağlı olarak tıp, öğretmenlik, mühendislik gibi bölümler başı çekiyor. Fakat bunlarla aslında yukarıda İŞKUR’un da öngördüğü mesleklerle çağı yakalayıp dünyadaki büyük siyâsî, sosyal, ekonomik ve kültürel yarışta öne geçmemiz mümkün gözükmüyor.

Çözüm mü? Elbette yukarıdaki gözde mesleklere dönük maarifte bir dönüşümü gerçekleştirmekten geçiyor. Prof. Kemal Üçüncü’nün belirttiği üzere, “Kendinizi kandırmayın, burada üniversite filan yok.” Yine onun, “Yetkim olsa yüz üniversiteyi kapatır, organik tarım ve meslekî eğitim ve üretim üssü haline döndürürdüm” tezine de kulak vermemiz gerekiyor. En azından yetki sahiplerinin bu tarz bir dönüşüme girişmeleri en büyük beklentimiz! Yoksa eski tas eski hamam…

Bakınız, Prof. Mehmet İpcioğlu hocam da sayfasında, “Üniversitelerin işe yaramayan, geçici işsizlik önlemi olarak görülen bölümleri de acilen........

© Maarifin Sesi


Get it on Google Play