Ayaklı Kütüphanelerimizi Sessizce Kaybediyoruz
Bazı insanlar kitap gibi konuşur. Bazı insanların elleri, bir köyün tarihini taşır, gözleri ise bir toplumun geçirdiği değişimi. O insanlar yaşlanmaz aslında, sadece yavaşlarlar, durgunlaşırlar. Bizse çoğu zaman onların ayaklı birer sözel tarih kütüphanesi olduğunu fark edemeyiz.
Bugün içimden derin bir özlem geçiyor: “Eğer babaannem, dedelerim, anneannem hâlâ yaşıyor olsaydı… Şimdi çok daha bilgili bir insan olurdum.” Çünkü onlar sadece yaş almış insanlar değil; bir kültürün canlı taşıyıcılarıydı. Yemeklerinin kokusunda tarih vardı.Sözlerinin arasında atasözleriyle harmanlanmış yaşam dersleri gizliydi. Sustuklarında ne demek........





















Toi Staff
Gideon Levy
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein