Milli güvenlik mi milli vicdan mı?
Bu ara yazılar birbirini tekrar ediyor gibi.
Her gün bir başka acıyı, bir başka ihmali, ölüme yol açan bir başka düzeni yazıyoruz.
Değişen sadece isimler.
Cümleler aynı kalıyor: Yangında öldüler, göçükte kaldılar, çalışırken can verdiler...
Sanki ülke aynı haberi sonsuza dek kopyalayıp yapıştırıyor gibi bir his var.
Ama bazen tekrar etmek, unutmamak için gerekli.
Çünkü bu ülkede ölüm sıradanlaştıkça, sorumluluk da silikleşiyor.
★★★
Bu aralar iktidar cephesinden en çok duyduğumuz kavram “milli güvenlik”.
Milli güvenlik gerekçesiyle madencinin grevi erteleniyor, gazetecilerin yayınları kesiliyor, haber siteleri karartılıyor.
O listeye bir yenisi daha eklendi.
“Milli güvenlik” denilerek, ülkenin ana muhalefet partisinin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun X hesabına yeniden erişim engeli getirildi.
Cezaevinden gönderdiği mesajlar paylaşılıyordu o hesapta.
Muhalefetin görevi, iktidarı eleştirmek; eksikleriyle yüzleşmesini sağlamak, toplum adına denetim mekanizmasını çalıştırmaktır.
Ama savcılık “Hesap sistematik olarak dezenformasyon yayıyor” dedi.
Kapatılmak istenen “Cumhurbaşkanlığı Aday Ofisi” hesabının CBAdayOfisi olan ismi, “CBAdayOfisi1” olarak değiştirildi.
Jet hızıyla ona da engel geldi.
Bu kez “CBAdayOfisi11” açıldı.
Bir ülkede demokrasi, sayı sayarak ilerliyor artık.
Dijital bir kedi-fare oyunu gibi ama sonunda kimse gülmüyor.
Hesabın sonuna eklenen her 1, baskıyı biraz daha görünür........© Korkusuz





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein