Amaller niyete göredir ya insanın her şeyi de öyledir. Kalp nereye eğrilirse yön o tarafadır, dil gizlese de göz aşikâr eder…

Niyetin dışa aktığı yer gözlerdir. O yüzden ben insanın yüzünün çizgilerine değil gözünün derinliğine bakarım. Yüze takıldığında ilk çevirme de fara yakalanmış gibi gözün ansızın köşeden çıkışı ile elin ayağın dolaşır. Yüz göz olma dedikleri var ya işte ben onun yüzü göz yapanlara bir uyarı olduğuna inanırım.

Göze gelmek, insanı fara yakalanmış bir tavşan gibi de hissettirir, gözde olduğunu da… Kaş altında kirpiklerin içinde kendine sis perdesi çeker gibi bir de göz kapağının ardında ortamı kesen göz hem kılıçtan hem de sözden keskin ifadelerle hedefine yol alır. Bu yolculuk bazen sadece yolcuyu değil yolu da yoldan çıkarır bazen de gözünden tutar seni limana taşır.

Tanımazsınız ama içinize ürperti verir, dilinde 29 harf raks eder, yüzünde palyaçolar gezer ama gözü seni karanlığı korkutan siyah dehlizlere sokar ve yüreğinden önce gözün üşür… Kalemi ile değil gözü ile doğaya siyah çalanların çaldıkları sadece gerçekler değil umutlar ve içinde saklı yarınlardır. Bir kere o bakışa yakalanmaya gör, gözündeki kılcal damarlar değilse de içindeki hayat çatlar… O çatlakların arasına karamsarlık, bilinmezlik ve korku akar, bu akıntıya ne kapılırsa, kapıldığından aldıkları ile hücre hücre ölüm taşırlar umudun ve güvenin ölümünü… Kanına siyah karışır ve sana bakan, gözünden akar ta yüreğine ve seni esir eder, kendi içine…

Hiç siyah bakışlı birine yakalandın mı bilmem öyle ehliyetsiz polise yakalanmaya benzemez ya da sınavda öğretmene… Vicdanın sesi göz küresinde paramparça olur bu siyah bakışlıda ve hocanın selası kirpiklerde gömülür, kaş altında nice hüzünler yas tutar…

Siyah bakışlının baktığı yerde ot bile toprağa ihanet eder ve topraksız kök salar… Bu bakışın büyüsüne yakalanmak haşhaşlanmak gibidir bazen o kadar siyahtır ki beyazın içinde sinsice bel verir ve beyazdan beslenir, beyaz kaldığını sanırsın ama siyahın şevki ile kalbin yeni bir nabız tutturmuştur eğer içine siyah tohum taşımışsa.

Gözün rengi aldatmasın seni siyah habis ur gibidir hiç acele etmeden her rengi kendine bular ve bulaşır eğer ki ne olacak deyip iki göz söz söyleyenden olursan… Yapman gereken bu bakışı gördüğünde sen değil kimse yanmasın diye gözünü yüzüne taşımaktır ve bu taşkınlığın taşırdıkları başkasının yürek devletini yıkmasın diye yüzün beyazlığına gözün siyahlığını koymaktır…

QOSHE - Siyah bakışlı - Kenan Seyrek
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyah bakışlı

3 3
16.01.2024

Amaller niyete göredir ya insanın her şeyi de öyledir. Kalp nereye eğrilirse yön o tarafadır, dil gizlese de göz aşikâr eder…

Niyetin dışa aktığı yer gözlerdir. O yüzden ben insanın yüzünün çizgilerine değil gözünün derinliğine bakarım. Yüze takıldığında ilk çevirme de fara yakalanmış gibi gözün ansızın köşeden çıkışı ile elin ayağın dolaşır. Yüz göz olma dedikleri var ya işte ben onun yüzü göz yapanlara bir uyarı olduğuna inanırım.

Göze gelmek, insanı fara yakalanmış bir tavşan gibi de hissettirir, gözde olduğunu da… Kaş altında kirpiklerin içinde kendine sis perdesi çeker gibi bir de göz kapağının ardında ortamı kesen göz hem kılıçtan hem de sözden keskin ifadelerle hedefine yol alır. Bu yolculuk bazen sadece yolcuyu değil yolu da yoldan çıkarır bazen de gözünden tutar seni limana........

© Kocaeli Koz


Get it on Google Play