menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Paramız olmasa da alırız…

7 1
02.12.2025

Aslında Pazartesi günü yayınlayacaktım bu yazıyı ama CTP’nin kurultayından dolayı bugün yayınlamak durumunda kaldım. Geçtiğimiz Cuma Black Friday günüydü. Gerçi bu indirim tüm hafta sürdü ama asıl gün Cuma’ydı. Kapitalist düzenin bir kurmacası olduğunu hepimiz biliyoruz. Lefkoşa Dereboyu’nu görünce sandım ki tüm dükkanlar kapanıyor ve malları beleş dağıtıyorlar. Nasıl bir alışveriş deliliği aklın durur. Elbette ki indirimden faydalansın vatandaş ve ihtiyaçlarını alsın, alsın almasına da Cuma günü iki şeyi bir daha anladım. Birincisi bizim halkın ne üstünde ne başında yokmuş ki bu kadar mağazalara saldırmışlar, ikincisi ise bizim halkta hala hatırı sayılı para var. Ya parası çok insanların ya da kredi kartlarını şişirdiler yine.

Peki, nedir bu alışveriş deliliği, neden insanlar mağazalarda ne varsa saldırma ihtiyacı hissettiler? Asıl sorulması gereken soru bu; hem de toplumun geneli parasızlıktan yakınırken.

Bunu değerlendirmeden bir şeyi daha hatırlayalım. Bayramlarda, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda ve yılbaşlarında aynı alışveriş deliliğini sergiliyoruz toplum olarak.

Hiç unutmuyorum bu yılki 1 Mayıs’ta markete akşam üstü alışveriş için gittiğimde koca marketin et ve tavuk reyonlarının tamamen boş olduğunu görmüştüm. Kasap bana bu et sana yetmez sonuncudur demişti.

Peki, neden toplum olarak kendimizi kaybediyoruz?

İndirimli alışveriş bir hastalık mı?

BBC’nin bir araştırmasına göre evet birçok insanda indirimli alışveriş dürtüsü bir hastalık. Bazıları için "P indirim" afişleri hiçbir şey ifade etmezken, bazılarında da diğer bağımlılık türlerindeki gibi bir dürtüyü tetikler. Terapistler, indirimde ucuza eşya alma duygusunun alkol, uyuşturucu ve gıda bağımlılığı ile benzerlik taşıdığını söylüyor. Takıntılı bir satın alma dürtüsü teşhisi konmamış olanlar bile benzer bir coşku hissedebilir. Çoğumuz satın........

© Kıbrıs Postası