Ülkelerin tarihinde dış güvenlik kadar, iç güvenlik de büyük önem taşımaktadır. Bu konuda nice örnekler verilebilir. İşte Sudan… Tüm gözler şimdilerde bu ülkenin üzerinde. Eski sömürgeciler Afrika’da, Asya’da hala sömürü peşinde. Ülkelerin yer altı kaynaklarına sahip çıkabilme adına, ülke halklarını birbirine düşürüyor, hem kıs kıs gülüyor, hem de ‘işlerine’ bakıyorlar.

Uygun ortamın sağlanması adına bir takım gerekçeler de ortaya konuluyor. Örneğin Nijerya. Orada Hristiyanlar öldürülüyormuş!Doğru veya yalan, gerekçeler önce dünya kamuoyuna pompalanıyor,ardından da icraata geçiliyor. Daha nice ülkeleri örnek verebiliriz. Lübnan, Suriye, Filistin yıllar yılı niye hayır ettirilmedi?

Ukrayna, Rusya ile birlikte bunca insanını niye kaybetti? Bazı Batılı güçler, Ukrayna’yı pohpohladılar, “Sen aslansın, kaplansın, seni NATO’ya alacağız” dediler ve savaşa soktular. Amaç bambaşka. Rusya, arka bahçesinin NATO üyesi olmasını hazmedebilir miydi? Giden bunca cana yazık…

Dış güvenlik, ülkelerin en çok önem verdiği husustur. Kendini güvende hissetmesi için, sınırlarını koruyabilecek güçlü bir orduya sahip olması gerek. Günümüzde birçok ülkenin dış saldırılara karşı aciz kaldığı gözlenmektedir.

Dış güvenlik iç güvenlikle ilişkilidir ve birbirinden soyutlanamaz. Bizde dış güvenlik, sınırları koruyan, güveni temin eden askerlerce sağlanmaktadır. Dıştan gelecek olası tehlikelere karşı ülke........

© Kıbrıs Gazetesi