Hz. Ömer’i ‘talan etmek’
Bir önceki yazımda ‘Hilmi Yavuz’a kadar gidelim’ deyişimin sebebi var.
‘Talan’ kelimesini Şair Hilmi Yavuz’dan ariyet alarak kullandım.
Kelimenin Hilmi Yavuz’un şiirindeki ve nesrindeki kullanılış şeklini kastediyorum. Yoksa ‘Talan’ kelimesi herkesin kullanımına açık.
Bir ara Hilmi Yavuz’un Talan Şiirleri’ni anlatırken Hale Sert’in röportajından iktibas etmiştim. (‘Talan’ mevsimi, 22-8-2021, KARAR.) Şöyle diyordu Hilmi Yavuz:
“Müziğin talan edilmiş olmasının sembolü Itri’dir. Müzik bayağılaştırıldıysa, Ayça Tekindor’un ‘buraları yıkılıyor, benden yıkılıyor, her gün peşime bıyıklı takılıyor, hadi uzat başını degajeme doğru’ eğer hit olabiliyorsa Türkiye’de bu Itri’nin talan edilişidir. Eğer Türkiye’de adını vermeyeyim birtakım kişiler şiirler yazıyorsa, bu Şeyh Galip’in veya Yahya Kemal’in talan edilişidir. Bütün bunları tek bir şey ile ifade etmek gerekirse ‘lirik mülkümüz’dür. Lirik mülkümüz talan ediliyor.”
Hilmi Yavuz’un anlattığı tabii ki büyük bir talan, büyük bir kayıp.
Ama sadece ‘lirik mülkümüz’ değil talan edilen.
İdarecilerimiz güzel adalet nutukları atıyorlar.
“Geç gelen adalet adalet değildir” cümlesinden her fırsatta istifade ediyoruz.
Hz. Ömer’in adaletini adaletle ilgili nutuklarımızda mutlaka kullanıyorlar.
“Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu/Gelir de adl-i ilahi sorar........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Daniel Orenstein
John Nosta
Grant Arthur Gochin