Daha azına razı ve daha iyiyi unutan bir ülke
Neredeyse bütün ekonominin asgari ücret artışı ve emekli maaşı zammı tahminleri üzerinden konuşulması bize ne anlatıyor? Büyük lafların, sınır tanımayan hedeflerin ve iddialı sözlerin akasında toplumun hala ciddi bir yoksulluk içinde yaşamakta olduğunu… Direkt veya dolaylı olarak sadece devletin eline bakmaya mecbur olduğunu… Bu bağımlılığın arttığını ve giderek daha azına rıza göstermenin alışkanlık haline geldiğini…
Asgari ücret ise zaten artık asgari ücret değil, üç aşağı beş yukarı ortalama ücret olmuş durumda. Dört sene önce bile asgari ücretle çalışanların oranı yüzde 34 iken bugün yüzde 47’si öyle. Birkaç bin lira yukarısını da aynı say; ülkenin yarıdan fazlası olmuş asgari ücretli…
Emeklilerin yüzde 70’i yani 11 milyondan fazlası, 18 bin liranın altında maaş alıyor... Toplam 16 milyondan fazla emekli var; 25 bin lira ile üzeri maşa alanların oranı ise sadece yüzde 4. Yani en iyi emekli maaşı alanların sınırı 25 bin lira ve sayıları da toplasan 650 bin kişi ediyor.
Hal böyleyken, ülkenin en önemli ekonomi haberi, en merak edilen kararı ve en ziyade tartışılan meselesi, asgari ücret ve emekli maaş artış oranından başka ne olacaktı? İktidar için büyük bir zaaf ama problemi buralara getirmesine rağmen böyle olması gayet........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden