Cumhurbaşkanımız alınmasın, kusura da bakmasın!
Geçtiğimiz 20 Kasım’da düzenlenen Âile ve Kültür-Sanat Sempozyumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yıllardır hasretini çektiğim şu cümleleri söyledi:
“Beyler alınmasın, kusura da bakmasın ama kadınlar, çocuk yetiştirme noktasında çoğu zaman eşlerinden gerekli desteği göremiyor.”
Cumhurbaşkanımız alınmasın, kusura da bakmasın, bunları söylemek için niye bu kadar geç kaldı? Niye bugüne kadar sâdece kadınlara yüklenip, onların öfkesini üzerine çekti? Niye kadınlar, özellikle çalışan kadınlar, doğurganlık hızının azalma sebebi oldu?
Bugün nihâyet erkekleri eleştiren Erdoğan, 5 Haziran 2016’da şöyle demişti:
"Anneliği reddeden, evini çekip çevirmekten vazgeçen bir kadın, iş dünyâsında istediği kadar başarılı olsun eksiktir, yarımdır."
Yâni şunu demek istiyordu: Çalışan bir kadın tam olmak istiyorsa hem doğuracak, hem evini çekip çevirecek.
Peki “helâl olsun” diyeceğimiz böyle bir kadının eşi ne işe yarayacak? İş dünyâsında başarılı bir erkeğin babalığı ve evdeki hâli niye konuşulmuyor? O niye eksik kabul edilmiyor? “Kariyer yaptığı için baba olmak istemeyen erkek yarımdır.” cümlesi çok mu ağır? Erkeklerin erkekliğine laf etmek, kadınların kadınlığını yargılamak kadar kolay değil mi yoksa?
Cumhurbaşkanı alınmasın, kusura da bakmasın, o zaman da ifâde ettiğim gibi, bu cümleyi söyleyerek sınırları aşmıştı. Hiç kimsenin, iş kariyerini annelik kariyerine tercih eden bir kadını yargılama hakkı yoktur. Sâdece tavsiyede bulunabilir. Özel hayâta........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein