Avrupa ordusunda Türkiye’ye yer var mı?
Avrupa yapımı Eurofighter savaş uçaklarının Türkiye’ye satışına proje ortağı Alman hükümetinin yeşil ışık yakması geçen haftanın olumlu haberlerinden biriydi. Bu haber dolayısıyla AB ile ilişkilerde yeniden beyaz bir sayfa açılması imkanı ve ihtimali konuşulmaya başlandı. Çünkü bilhassa Almanlar “Avrupa NATO’su” çerçevesinde Türkiye’nin de savunma ortağı olarak düşünülmesini istiyor. Bunu da açıkça ifade ettiler.
Bu sayede moralimiz biraz yerine geldi. Ne de olsa daha önceki haftalarda gerçekleştirilen New York ve Washington temaslarında ABD’den istediğimizi alamadık.
250 adet yolcu uçağı aldık, doğalgaz anlaşması yaptık ama F-35 programına dönüş veya F-16 satışı gibi konularda bir ilerleme olmadığı ve olmayacağı anlaşıldı. CAATSA yaptırımları kalkmadı, Halkbank konusunda ilerleme olmadı.
Dahası, yerli ve milli savaş uçağımız Kaan’ın motorunu da alamadığımız ortaya çıktı. Cumhurbaşkanımızı ve ordumuzu bol bol övdüler ama Rusya ile ticari ilişkileri kesmek gibi gerçekleştirilmesi imkansız bir şart ileri sürdüler bizim taleplerimiz karşılığında.
“Size meşruiyet veriyoruz, daha ne istiyorsunuz” demeye getirdiler.
Bunun üzerine yüzümüzü yeniden Avrupa’ya çevirmemizin beklenmesi normal. Brüksel perspektifi söz konusuyken MHP lideri Bahçeli'nin önerdiği “Türkiye-Rusya-Çin ittifakı” konuşulacak değil. Türklerin kızıl elması bin senedir Avrupa. Ancak uçak ve asker alışverişi arayışına dayanıyor gibi görünen temasların daha ileri boyutlara ulaşmasını beklemek gerçekçi olmaz. Türkiye’nin mevcut siyasi yapısı AB ile iş birliğinin derinleştirilmesine müsait değil.
Peki, “Avrupa NATO’su” ne kadar gerçekçi bir proje? En başından beri daima gündemde olsa da realize edilmesi........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Penny S. Tee
Gideon Levy
Waka Ikeda
Grant Arthur Gochin
Daniel Orenstein
Beth Kuhel