Ülkemizde yapılan “Genel Seçimlerin” üzerinden fazlaca bir zaman geçmeden önümüzdeki Mart ayı sonu itibarı ile “Yerel Seçimler” yapılacaktır. Bunun için bütün siyasi partiler şimdiden kolları sıvamış olarak, harıl harıl aday tespit çalışmalarını başlatmış bulunmaktadırlar. Her parti; toplumun karşısında, milletimiz için en iyisi olduğunu iddia edecekleri programları ve adayları ile çıkıp oy isteyeceklerdir. Milletimiz ise; seçimden seçime istekleri savrulan, geçim sıkıntısının baskıladığı ve bir türlü gerçekleşmeyen vaatlerin karşısında yorgun ve de birazda umutsuz beklemektedir.

Bunun yanında, ülkemizin tarihi ve coğrafi jeopolitiğinden dolayı birçok emperyal devlet tarafından hedef ülke seçilmesi, sebebini bir türlü anlayamadığımız ve dünyanın birçok ülkesinden ülkemize gelen milyonlarca yabancı göçmenlerin olumsuz etkilediği “sosyal ve ekonomik ortam” bu seçimlerin de beklentilerimiz açısından meşru isteklerimize cevap oluşturamayacağı endişesini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca seçim zamanları mutlaka kendi adaylarının kazanmasını isteyecek olan siyasi partilerin, birbirlerine karşı kullandıkları siyasi dilin toplumumuzu oldukça rahatsız ettiği ve hatta toplumsal kamplaşmaya sürükleme tehdidini oluşturduğu arzu etmediğimiz zıtlaşmalara sebep olacağı tehlikesi her zaman için geçerli olabilmektedir.

Dünyanın birçok ülkesinde bu tür benzer seçimlerin yapıldığını hepimiz bilmekte ve de takip etmekteyiz. Demokratik zihinsel gelişimini tamamlayamamış ülkeler hariç, biz de olduğu kadar seçimlerde birbirini kıran, üzen, suçlayan ve hatta düşmanla işbirliği yaptığını iddia ederek düşman ilan eden başka da bir ülke yoktur. Gerek iktidardakiler ve gerekse muhalefettekilerin seçim zamanı ile seçim sonrası birbirlerine bakış açıları ve tahammül kültürleri inanılmaz farklılıklar gösteriyor. Bu iki anlayış arasında sıkışıp kalan toplumumuzun doğru tercihleri yapabilmesinin önüne bir sürü sun’i engeller konulmaktadır. Ekonomik ihtiyaçlarına mahkûm edilmiş toplumların doğru tercihlerde bulunabilmelerinin zorluğunu hepimiz bilmekteyiz. Bu bakımdan ayrıca bu yönüyle de birbirimizi eleştirip düşman ilan etmek gibi yanlış olan bir toplumsal eğilimimizin de olduğunu hepimiz görmekteyiz.

Tarihi bir tabir ile söylenir ki; “bütün yollar Roma’ya çıkar” Bizde de sanki bütün sonuçlar, kendimize yabancılaştırıldığımızdan, seçim zamanlarının kahır düşman ve hain edebiyatı” yüzünden mutsuzluğa çıkmaktadır! Esasında böylesine “sosyal çalkantılar” içerisine sürüklenmiş toplumları bekleyen çok önemli tehlikeler bulunmaktadır. Yönetenlerin ve yönetme iddiasında bulunanların birinci görevlerinin, toplumumuzda meydana getirilen ve de getirilmek istenen “sosyal çalkantıların” bir an önce ortadan kaldırılması olmalıdır. Herkesin kendine göre en doğrusu ve vazgeçilmezi zannettiği fikir kanaat ve tercihlerinin, karşısındakiler içinde geçerli olduğunu düşündüğümüzde, zihinsel çatışmalar ve bunun topluma yansıması kaçınılmaz olmaktadır. Bunu önlemeden, büyük bir milletin ve muhteşem bir dinin gerçek mensupları olduğumuzu kimseye inandıramayız.

Yerel seçimlerin öncesi ve sonrasında; sonuçlar ne olursa olsun bütün siyasi parti mensuplarını yumuşak bir üslupla, birbirlerini itham etmeden, birbirlerine iftira atmadan, toplumumuzun moral değerlerini arttıracak ve güçlendirecek yapıcı ve güzel bir dil kullanmaya davet ediyorum. Yerel seçimler yaklaşırken; bir ağacın dallarını kökünden budamak ile meyvelerini toplamanın aynı şey olmadığını artık anlamalıyız.

QOSHE - YEREL SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN - Hasan Suiçmez
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

YEREL SEÇİMLER YAKLAŞIRKEN

9 0
25.12.2023

Ülkemizde yapılan “Genel Seçimlerin” üzerinden fazlaca bir zaman geçmeden önümüzdeki Mart ayı sonu itibarı ile “Yerel Seçimler” yapılacaktır. Bunun için bütün siyasi partiler şimdiden kolları sıvamış olarak, harıl harıl aday tespit çalışmalarını başlatmış bulunmaktadırlar. Her parti; toplumun karşısında, milletimiz için en iyisi olduğunu iddia edecekleri programları ve adayları ile çıkıp oy isteyeceklerdir. Milletimiz ise; seçimden seçime istekleri savrulan, geçim sıkıntısının baskıladığı ve bir türlü gerçekleşmeyen vaatlerin karşısında yorgun ve de birazda umutsuz beklemektedir.

Bunun yanında, ülkemizin tarihi ve coğrafi jeopolitiğinden dolayı birçok emperyal devlet tarafından hedef ülke seçilmesi, sebebini bir türlü anlayamadığımız ve dünyanın birçok ülkesinden ülkemize gelen milyonlarca yabancı göçmenlerin olumsuz etkilediği “sosyal ve ekonomik ortam” bu seçimlerin de beklentilerimiz açısından meşru isteklerimize cevap oluşturamayacağı endişesini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca seçim zamanları mutlaka kendi adaylarının kazanmasını isteyecek olan siyasi partilerin, birbirlerine karşı kullandıkları siyasi dilin toplumumuzu oldukça rahatsız........

© Karadeniz'de sonnokta


Get it on Google Play