Hakan Fidan, İsveç'in Vaşington'da resmi belge sunarak NATO'ya 32. üye ülke olarak kabul edildiği hafta gerçekleşen Vaşington ziyaretiyle gündemdeydi.
Atanması ile dünya sahnesinde merakla izlenen ve bireysel olarak da bir aktör olarak görülen bakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüştü ve bazı önemli temaslarda bulundu.

***

Fidan iki düşünce kuruluşu etkinliğine katıldı. Atlantic Council'in etkinliği "Fidan Atlantic Council'i ziyaret etti" şeklinde ifade edildi Dışişlerinin İngilizce Twitter hesabında. Buradaki söyleşi şeklindeki paneli, kuruluşun Türkiyedeki kolunun direktörü Defne Sadıklar Aslan yönetti. Dinleyiciler söyleşi ardından kendisine sorular yöneltti.

Bu paneli dinleyenler arasında Brooking Institute'de Dış Politika alanında Orta Doğu Politika Merkezi Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Merkezi kapsamında Türkiye Projesinde misafir araştırmacı olarak bulunan Aslı Aydıntaşbaş, Washington Institute'de Türkiye Araştırmaları Programı direktörü olan Soner Çağaptay, Hürriyet Gazetesi eski Vaşington temsilcisi şimdilerde kurumsal bir şirkette çalışan Tolga Tanış, ABD'nin eski Suriye özel temsilcisi ve ABD'nin eski Türkiye ve Irak büyükelçisi James Jeffrey, TASC'dan Halil Mutlu gibi isimler vardı.

SETA DC'de gerçekleşen yuvarlak masa panelde de DC çevrelerinden bildiğimiz savunma alanından eski bakan yardımcıları seviyesinde isimler vardı.

Bu toplantılarda Fidan'ın bıraktığı izlenim "açık sözlü" olduğu şeklinde.

Kayıt dışı toplantılarda açık sözlü bulunmak güven telkin edebilmek adına önemli olmakla birlikte özgüven açısından da önemli.

***

Türkiye'nin Gazze konusunda ne kadar pasif hale geldiğine şaşıranlar olduğunu da söyleyelim.
Bu elbette başka alanlarda ne kadar başarılı ve aktif olunduğu ile de orantılı bakılması gereken bir husus.
NATO işbirliği ve silah satışlarının güçlendirilmesinin, Suriye'nin; Gazze'den daha öncelikli olduğu algısı var.
Türk kamuoyunun Gazze'deki soykırıma duyduğu öfke ve hayal kırıklığı göz önüne alındığında, bu durumun içeride nasıl yönetileceği merak da ediliyor.

***

Bunu soranlara Erdoğan'ın "One Minute" sonrası ödediği bedel ve buradan edindiği krediye dikkat çekerek yanıt verilebilir.
Ve destekçileri arasında kendisine duyulan sevgi ve itaatin üst seviyede olduğu da bir gerçek.
Ayrıca Türkiye'de Erdoğan'a oy vermeyen diğer %50 de var.
Bunların bir kısmı için "Türkiye'nin ulusal çıkarları Gazze'den öncelikli olmalı" görüşü hakim.
İsrail ile yapılan ticarete dair eleştirilere gelince İsrail'e satılan malların niteliği ve cinsi önemli.

***

Vaşington'da Erdoğan ve yönetiminden nefret eden bazıları için Fidan'ın Vaşington'da gördüğü "iltifat" kabul edilmesi zor bir iltifat.

Dışişleri Bakanı Blinken'ın Twitter'dan paylaştığı Dışişleri binasının çatısında konuşurken verilen poza baktığımızda, heyetler dışı baş başa görüşme izleniminin de kamuoyuyla paylaşıldığını görüyoruz.

***

Gazze ile ilgili zayıflık yönünde yorumlara rağmen Türkiye'nin KKTC üzerinden İsrail'e tehdit (drone üssü) olduğunu iddia eden kronikler de var.
Cuma günü Beyaz Saray; İsrail'in de övdüğü, Güney Kıbrıs'tan Gazze Şeridi'ne "insani yardım için" deniz koridoru açılması meselesini bir açıklama ile duyurdu:

"Yardımın Kıbrıs'tan Gazze'ye deniz yoluyla güvenli bir şekilde nakledilmesine yönelik bir mekanizmanın ana hatlarını çizen Amalthea Girişimi'nin kurulmasında Kıbrıs'ın liderliği, bir deniz koridoru başlatmaya yönelik bu ortak çabayı mümkün kılmanın ayrılmaz bir parçasıydı."

Türkiye, İsrail için Kıbrıs'ın lojistik bir silah ve mühimmat üssüne dönüştüğünü gözlemliyor.
İşte Vaşington'da Filistin ile ilgili pasif bir duruma gelip gelmediğimize dair detaylar; yapılan pazarlıklar önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacak. İsrail'in bu "yardımı" bu kadar övmesi de oldukça ilginç. Kıbrıs ile Gazze arasındaki tedarik hattı bugünden itibaren faaliyete geçebilir. Deniz yoluyla yardım için ABD tarafından inşa edilen geçici iskelenin tamamlanmasıysa haftalar alabilir. Kimine göre bu Gazzeyi iyice kuşatma planı.

***

Detayları haberlerde okudunuz. Suriye, savunma ortaklığı gibi konular temel başlıklar.
Türkiye'nin kendi askeri sanayisini kurmaya çalıştığı, jetler geliştirdiği gerçeği Vashingtin çevrelerinde görülmekte.
Mesele ABD'nin buna ne kadar göz yumacağı veya bu hedefe ne kadar destek olacağı. Önümüzdeki günlerde Kongre ödenekleri tartışılırken de bazı detayları görebiliriz.

***

Fidan ABD ile ilişkilerin düzelme ivmesinde olduğu bir dönemde şanslı bir başlangıç yaptı. Yumurta mı tavuktan tavuk mu yumurtadan çıktı bilinmiyor.

Erdoğan'ın beklenen Vaşington ziyareti gerçekleşirse Fidan için bu da ayrı bir başarı olacak.

QOSHE - ABD- Türkiye ilişkilerinde Fidan ivmesi ve Gazze - Serra Karaçam
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ABD- Türkiye ilişkilerinde Fidan ivmesi ve Gazze

7 0
11.03.2024

Hakan Fidan, İsveç'in Vaşington'da resmi belge sunarak NATO'ya 32. üye ülke olarak kabul edildiği hafta gerçekleşen Vaşington ziyaretiyle gündemdeydi.
Atanması ile dünya sahnesinde merakla izlenen ve bireysel olarak da bir aktör olarak görülen bakan Fidan, ABD Dışişleri Bakanı Blinken ile görüştü ve bazı önemli temaslarda bulundu.

***

Fidan iki düşünce kuruluşu etkinliğine katıldı. Atlantic Council'in etkinliği "Fidan Atlantic Council'i ziyaret etti" şeklinde ifade edildi Dışişlerinin İngilizce Twitter hesabında. Buradaki söyleşi şeklindeki paneli, kuruluşun Türkiyedeki kolunun direktörü Defne Sadıklar Aslan yönetti. Dinleyiciler söyleşi ardından kendisine sorular yöneltti.

Bu paneli dinleyenler arasında Brooking Institute'de Dış Politika alanında Orta Doğu Politika Merkezi Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Merkezi kapsamında Türkiye Projesinde misafir araştırmacı olarak bulunan Aslı Aydıntaşbaş, Washington Institute'de Türkiye Araştırmaları Programı direktörü olan Soner Çağaptay, Hürriyet Gazetesi eski Vaşington temsilcisi şimdilerde kurumsal bir şirkette çalışan Tolga Tanış, ABD'nin eski Suriye özel temsilcisi ve ABD'nin eski Türkiye ve Irak büyükelçisi James Jeffrey, TASC'dan Halil Mutlu gibi isimler vardı.

SETA DC'de gerçekleşen yuvarlak masa panelde de DC çevrelerinden bildiğimiz savunma alanından eski bakan yardımcıları seviyesinde isimler vardı.

Bu toplantılarda Fidan'ın bıraktığı izlenim "açık sözlü" olduğu şeklinde.

Kayıt dışı toplantılarda açık sözlü bulunmak güven telkin edebilmek adına önemli olmakla birlikte özgüven açısından da........

© İstiklal


Get it on Google Play