menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Tarihte Objektiflik Cinsiyetsiz Bir Teoridir

11 0
01.11.2025

Adalet Merkezli Bir Tarih Okumasına Doğru...

Tarih bilimi, yüzyıllardır insanın geçmişe yönelttiği en derin soruların alanıdır. Fakat bu soruların cevabı hiçbir zaman tamamen “tarafsız” olmamıştır. Objektiflik, tarihçiliğin en çok arzulanan, fakat belki de en az ulaşılabilen ideallerinden biridir. Çünkü insan, doğduğu coğrafyadan, aldığı eğitimden, içinde yetiştiği kültürden, hatta inandığı dinden bağımsız düşünebilen bir varlık değildir. Tarihi yorumlarken, bilinçli ya da bilinçsiz biçimde bu etkilerin süzgecinden geçeriz. Dolayısıyla “objektiflik” çoğu zaman bir teori, hatta “cinsiyetsiz bir teori” olarak kalır yani insana ait olmayan, varlığı soyut bir idealdir.

Tarihin Nötr Olmayan Dili

Tarih anlatısı, her zaman bir öznenin gözünden yazılır. Bu özne, ister bir devletin resmi tarihçisi, ister bir akademisyen, isterse halkın belleğidir; her biri kendi değer yargılarını, inançlarını ve kimliğini tarihe taşır.

Nitekim “bizim şehitlerimiz” ve “onların kayıpları” gibi ifadeler bile, tarihin dilinde nasıl bir duygusal asimetri kurduğumuzu gösterir. Aynı savaşta ölen iki insan vardır; biri “şehit”, diğeri “kayıp”tır. Bu, tarihin duygusuz bir kayıt değil, duygusal bir anlatı olduğunu gösterir. Çünkü dil, tarafsız değildir; tıpkı tarihçinin bakışı gibi.

Objektiflik mi, Adalet mi?

“Vaz‘u’ş-şey’i fî mevzi‘ihî, vaz‘u’ş-şey’i ğayra mevzi‘ihî”

Bir şeyi mahalline vaz‘ etmek adalettir; bir şeyi gayr-ı mahalline vaz‘ etmek ise zulümdür.

Bu ölçü tarih için de geçerlidir: Tarihçi, hak sahibine hakkını teslim ettiğinde adaleti yaşatır; geçmişi menfaat veya duyguların etkisiyle eğip büktüğünde ise zulme kapı aralar. Çünkü tarihte adil olmak, yalnızca olayları yazmak değil; hakikati yerine koyma cesaretidir.Burada temel soru şudur: Gerçek anlamda objektif olmak mümkün değilse, tarihçi neyi hedeflemelidir?

Belki de hedef, objektiflik değil, adalet olmalıdır. Kur’ân-ı Kerîm’de Maide Suresi 8. ayette şöyle buyrulur:

“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluma olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adil olun; bu, takvaya daha yakındır.”

Bu ilahi ölçü, tarihe de rehberlik edebilir. Tarihçi,........

© İstiklal