Ahlaktan Demokrasiye
Temel değerlere sağlı sollu salvo yapıldığı bir sosyal yapıda yetişen çocuklara ahlak öğretilemez. Sağdakiler ahlak edebiyatı soldakiler inançsız ahlak avcılığı yapar.
Herkesin kendine göre bir ahlak anlayışı var.
Günümüzün hercümerci ve herkesin trübünlere oynadığı şu günlerde ahlak anlayışını ikiye ayırmak mümkündür;
1)Koltuğa sımsıkı sarılmış ve “asla” bırakmamak üzere ağızlarda sakız haline getirilmiş ahlak anlayışı. Bunlara derviş kılıklı avcılar denilebilir.
2)Sırf muhalefet etmek ve sadece koltuğa oturmak için istismar edilen ahlak anlayışı.
Bunlar kılık değiştirmek ihtiyacı hissetmiyorlar bazen.
Bunlara avcı kılıklı avcılar denilebilir.
Al birini vur ötekine. Biz eşyaya teslim olmayan ahlakı aramaktayız.
TDK’nın 1935’te yaygınlaştırdığı bir kelime var: “öneri”.
1890’lı yıllarda nadir olarak kullanılmış.
İttihatçılar bu kelimeyi almışlar piyasaya sürmüşler.
Fakat sormak isterim: “öneri” denen şeyin karşılığı şunlardan hangisine tekabül eder?
Teklif mi; tavsiye mi, telkîn mi, teşvik mi; nasihat mi, öğüt mü?
Dilimizi tangırtılı tungurtulu hale getirenlerle/getirmek isteyenlerle aynı lisanı konuşmak ne kadar hicran verici ve hazin...
Servet iki kısımdır:
Biri Firavun'un kapalı kapılarında çürüyen, diğeri sevgili peygamberimizin bereketli ellerinde çiçek açan.
Biri kişiye yalnızlık getirir ve kapitalist yapar, bireyselleşir.
Diğeri sevgi doludur, rahmet dağıtır, şifa verir, ışık saçar ve insanlaştırır .
Hangisi senin........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Waka Ikeda
Mark Travers Ph.d
John Nosta
Daniel Orenstein