menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

40 Yıl Sonra Anlamlı Buluşma

13 0
25.11.2025

İnsanoğlu, özellikle son asırda, genelde dünyaya geldiği memleketi terk ederek, başka şehir veya ülkelerde yaşamak mecburiyetinde kalmaktadır. Bu mecburiyetlerin biri de tahsil hayatıdır. Birçoğumuz özellikle yüksek tahsilini başka şehirlerde yapmışızdır. Bu durum da bizi beraber tahsil hayatı yaptığımız insanlarla dostluklar edinmeye sevk etmiştir. Hele parasız yatılı okuyanlar adeta bir aile gibi olur ve bu dostluklar ömür boyu devam eder. Özellikle 1940’lı yıllarda açılan İmam Hatip okulları ve onun devamı olan Yüksek İslam Enstitüleri/İlahiyat Fakültelerinde okuyan nesiller arasındaki bu dostluk daha bir belirgindir. Zira onlara bir misyon yüklenmiştir. “İdeal nesil” olma ve devamında da böyle bir nesli yetiştirme misyonu. Bu misyon ile yetişen bizden önceki nesil, bizler ve nispeten bizden sonraki dönemlerde bu okullarda okuyanlar o misyonu gerçekleştirmenin aşkı ile hep irtibat halinde oldular. Zaman zaman farklı platformlarda bir araya gelmekle beraber, okudukları kurumları da hiçbir zaman unutmadılar.
Okulların belli günlerinde, özellikle de mezuniyet günlerinde bir araya gelerek dostluklarını pekiştirdikleri gibi, tecrübe alışverişinde bulundular ve en önemlisi de yeni nesle “vefa”nın ne kadar önemli olduğunu göstermeye çalıştılar.
Bireyselliğin ön planda olduğu modern dünyada, sosyalleşmenin ne kadar önemli olduğunu genç nesillere anlatmanın bir yolu da bir araya gelmelerin sık sık yapılması ve öneminin vurgulanmasıdır. Zira ümmeti olduğumuz ve her hususta olduğu gibi eğitimde de model aldığımız Efendimizin (sav) eğitim tarzı karşılıklı bir araya gelerek sohbet metodudur. Bu metodu terk eden insanların ideal bir nesil yetiştirmeleri pek mümkün olmayacaktır. Diğer bir husus ta kendilerinden sadece ilim öğrenmediğimiz, birçok hususta örnek aldığımız hocalarımıza karşı da bir vefa borcumuzun varlığıdır. Onları mutlu etmenin bir yolu da elbette, zaman zaman onları aramak ve onlarla bir araya gelmektir.
1981 yılında Bursa Yüksek İslâm Enstitüsü’ne başlayan ve 1985 yılında Uludağ İlahiyat Fakültesi’nden mezun olan dönem arkadaşları 40 yıl sonra Bursa’da bir araya gelip hocaları ve dönem arkadaşları ile sohbet ettiler. Daha önceleri geleneksel olarak her yıl temmuz ayında “İlahiyat Fakültesi Mezunlar Buluşması” adıyla bir araya gelen 1985 mezunları bu defa........

© İnsaniyet