Cumhuriyet tarihi boyunca sonuçları en fazla heyecanla beklenen seçimlerden birini geride bıraktık.

Uzun tartışmalar, polemikler, münakaşalardan sonra nihayet seçim bitti.

Ama, kazananın bu kadar kazanacağını, kaybedenin de bu kadar ağır bir yenilgiye uğrayarak kaybedeceğini tahmin etmediği sonuçlar ortaya çıktı.

AK Parti bugüne kadar girdiği (eferandumlar, halk oylamaları, anayasa değişiklikleri vs. dahil) 17 seçimin hemen hemen tamamını birinci parti olarak, büyük bir başarı ile bitirdi.

Ve 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde de beklentisi, "bugüne kadar bu iş böyle geldi, bunu da böyle götürürüm" yönündeydi; "kazanırım" diyordu.

Muhalefete gelince, muhalefet cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük bir birliktelikle altılı masa oluşturdu, büyük bir heyecan yarattı ama seçim gecesi hüsrana uğradı, bekledikleri olmadı.

Bu seçimde ise, muhalefet dağınık olmasına, ümitler kısmen yitirilmiş olmasına rağmen, muhalefetin de beklemediği bir galibiyet ortaya çıktı.

Tabii her seçimden sonra adettir, her kafadan bir ses çıkar;

Niye böyle oldu?

Halkına mesaj verdi, ne demek istedi?

Bundan sonra ne olur?

Çoğu zaman da doğru düzgün bir analiz, -eski tabirle- tahlil yapılamaz.

Ve bir sonraki seçimde tekrar eski tas eski hamama dönülür.

Ben tek bir konuşmayla bütün bu analizleri yapıp, sizleri yormak istemiyorum.

Onun için parça parça bir değerlendirme yapacağım.


Bugün AK Parti'den başlayacağım.

Sözü, laf kalabalığına boğup, "ne dedi, sonuç ne" gibi sizi yoracak bir yöntem izlemeyeceğim.

Peki niye?

Bir, Kürt meselesiyle ilgili o ilk dönemlerde umut bağlanan, çözüm sürecini başlatan parti gitti, bambaşka bir parti geldi.

Eski Doğru Yol ağaların, beylerin, korucu başlarının milletvekili belediye başkanı olduğu;

Dindar Müslüman emektarların tamamen kapı dışı edildiği bir tablo ortaya çıktı.

Hem Kürtlükten, Kürt sorununun çözümünden uzaklaştı hem de kendi dindar evinin çocuklarından uzaklaştı.

Başka onlarca sebep daha sayılabilir.

Bunları laf kalabalığına boğmak istemiyorum.

Özetle, nedenleri 3 maddede sıralayarak, bugün buradan noktalayalım:

Ben AK Parti'deki analizlere bakıyorum, olayı sadece ekonomiye bağlıyorlar, aday yanlışlığına bağlıyorlar.

Sizin geldiğiniz evinizin çocukları dindarlar sizden uzaklaştı, Kürtler sizden uzaklaşıyorlar.

Eğer bu 3 konuda kendine bir çekidüzen verebilirse toparlar.

"Toparlar mı, toparlamaz mı?"

"O takati kaldı mı?"

"O enerji var mı?""

"Çürüdü mü?"

Bu polemiklere girmek istemiyorum.

Ben yalnızca tespit yapıyorum.

Dindarları kaybettiniz, kaybediyorsunuz.

Kürtleri kaybediyorsunuz.

Dindarıyla, laikiyle, liberaliyle, seküleriyle Kürtleri kaybettiniz.

Ve bu kadar şımarmayacaktınız.

Ben mecliste bulunduğum bir dönemde bu ikazları yaparken Ziya Paşa'nın birkaç beytini ve ayrıca Urfalı Şair Nâbi'nin bir dörtlüğünü okudum:

Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gamın da rûz-gârın görmüşüz
Çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâlde
Biz hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz


Urfalı büyük şair hemşerimiz, ömrü mevsimlere, bağa benzetiyor ve şöyle diyor:

Biz bunun ilkbaharını da görmüşüz, sonbaharını da görmüşüz.

Biz mevkinin, makamın, şımarttığı öyle insanlar görmüşüz ki binlerce insan ve bunların hepsinin yok olduğunu sıfıra indiğini görmüşüz.


İnşallah bir ders çıkarılır, ekonomik tedbirler doğru düzgün alınır, hırsızlık, yolsuzluk, kayırma, şımarıklık, aşırı lüks… bunlara son verilir;

Emeklilerin, işsizin, güçsüzün, yoksulun, kent yoksullarının sesine kulak verilir (Refah Partisi'ni kent yoksulları iktidara getirdi);

İnşallah dindarların hassasiyetine, adalete, hukuka riayet edilir ve inşallah Kürt meselesiyle ilgili tekrar kafa yorulur, Kürtlerle barışılır.

Çünkü barış ve sulh ülkenin yararınadır.

Yoksa yıkılsın, berbat olsun, çöksün, e ne olsun?

Artık ir şeylerin düzelmesi lazım.

Allah hepimizi sırat-ı müstakime iletsin.

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

QOSHE - Seçimler üzerine (1): AK Parti - Altan Tan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçimler üzerine (1): AK Parti

27 0
05.04.2024

Cumhuriyet tarihi boyunca sonuçları en fazla heyecanla beklenen seçimlerden birini geride bıraktık.

Uzun tartışmalar, polemikler, münakaşalardan sonra nihayet seçim bitti.

Ama, kazananın bu kadar kazanacağını, kaybedenin de bu kadar ağır bir yenilgiye uğrayarak kaybedeceğini tahmin etmediği sonuçlar ortaya çıktı.

AK Parti bugüne kadar girdiği (eferandumlar, halk oylamaları, anayasa değişiklikleri vs. dahil) 17 seçimin hemen hemen tamamını birinci parti olarak, büyük bir başarı ile bitirdi.

Ve 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde de beklentisi, "bugüne kadar bu iş böyle geldi, bunu da böyle götürürüm" yönündeydi; "kazanırım" diyordu.

Muhalefete gelince, muhalefet cumhurbaşkanlığı seçiminde büyük bir birliktelikle altılı masa oluşturdu, büyük bir heyecan yarattı ama seçim gecesi hüsrana uğradı, bekledikleri olmadı.

Bu seçimde ise, muhalefet dağınık olmasına, ümitler kısmen yitirilmiş olmasına rağmen, muhalefetin de beklemediği bir galibiyet ortaya çıktı.

Tabii her seçimden sonra adettir, her kafadan bir ses çıkar;

Niye böyle oldu?

Halkına mesaj verdi, ne demek istedi?

Bundan sonra ne olur?

Çoğu zaman da doğru düzgün bir analiz, -eski tabirle- tahlil yapılamaz.

Ve bir sonraki seçimde tekrar eski tas eski hamama dönülür.

Ben tek bir konuşmayla bütün bu analizleri yapıp, sizleri yormak istemiyorum.

Onun için parça parça bir değerlendirme........

© Independent Türkçe


Get it on Google Play