Cehalet ve ihanetin ayrı ayrı tanımlarını yapalım ve bu iki davranış modelinin kardeşliğinin temellerine inmeye çalışalım.

Cehaletin tanımıyla başlayalım:

-Sözlükte; Bilmezlik, bilgisizlik, deneyimsizlik, toyluk gibi anlamlara karşılık gelmektedir.

-Diyanet İslam Ansiklopedisinin ilgili maddesindeki tarifi de ele alalım: Cehl gibi “bilmemek, bilgi ve görgüden yoksun olmak” anlamında bir mastar olup isim olarak da kullanılır.

Kur’an-ı Kerîm’de dört ayette cehalet şeklinde, yirmi ayette de aynı kökten gelen muhtelif isim ve fiiller şeklinde geçmektedir (bk. M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “chl” md.).

Bu ayetlerde genellikle cehaletin fenalığı, cahillerin yanılgıları, kötülük ve zararları üzerinde durulmuştur. Yine Kur’an’da ilim ve hikmetin Allah’ın sıfatları arasında yer alması, ayrıca Hz. Âdem’den itibaren bütün peygamberlere verilen en önemli meziyetler içinde ilim ve hikmetin zikredilmesi (meselâ bk. Bakara 2/31-33, 151, 251; en-Nisâ 4/113; Yûsuf 12/22), cehalete karşı bir tavır olarak yorumlanmıştır.

Hadislerde de gerek cehâlet ve cehl, gerekse bunlardan türemiş olan diğer kelimeler sıkça kullanılmış, Hz. Peygamber hem sözleriyle hem de icraatıyla müslümanları din ve dünya işlerinde cehâletten kurtarmak için büyük çaba sarfetmiştir. Nitekim hicretten hemen sonra, ilki Mescid-i Nebevî bitişiğindeki Suffe olmak üzere Medine’nin çeşitli mahallelerinde mektepler açılmış, Hz. Peygamber’in sağlığında bu şehirde sayıları dokuza ulaşan mescidler aynı zamanda birer mektep olarak kullanılmıştır.

-Dinen Cahil Kime Denir? İnsanın, Allah'a ve insanlara karşı yaptığı her türlü kötü, kaba ve çirkin davranışlar, şirk, küfür, nifak, isyan ve günah olan fiiller cehalettir. Dolayısıyla her müşrik, münafık, kâfir ve fâsık câhildir.

Cehalet üç farklı tipte ortaya çıkabilir:

-Olgusal cehalet (olayların neden sonuç ilişkileri hakkında bilgisinin olmaması),

-Nesne cehaleti (bazı nesnelere aşina olmama, tanımama)

-Teknik cehalet (bir şeyin nasıl yapılacağına dair bilgi eksikliği,).

Bu cehalet çeşitlerinden bazıları bazı oranlarda iyileştirilebilir ama bu kişisel çabaya, sosyal ortama, mecburiyete ve benzeri şartlara bağlıdır.

Cenab-ı Hak (cc) Araf. Sûresi 199. âyetinde “Resulüm, Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.” demektedir. Bu ayet üzerinde sürekli düşünülmeli ve hikmetine dair güncel tedbirler bulunmalıdır.

Şimdi de ihanetin tanımına bakalım: ‘’İhanet, kişilerarası ilişkilerde, kuruluşlar arasında veya bireyler ve kuruluşlar arasında bir ilişki içinde ahlaki ve psikolojik çatışma üreten davranışlardır.’’

Evet iki kavramın da sözlük anlamlarını ve yakın çerçevedeki insanla buluştuklarında sebep sonuçlarını da aşağı yukarı aktarmaya çalıştım.

Şimdi iki davranışın birbirine sevimli gelme sebeplerine de bakalım.

Cehaletin özünde doğru bilgi eksikliği gelir. Eksik bilginin tespitinin ardından telafisine bakılırsa o madde cehalet listesinden o insan için düşer. Bir insan için bu durum olumsuzluktan olumu bir noktaya gelmek demektir.

Bir insan bu çalışmayı bir ilke haline getirirse, bu durumu bir karakter parçası yaparsa o insan için cahil olduğu her konu bir aydınlanma vesilesi olacaktır. Her soru bir cevaba gebedir. Doğru soru kişiyi doğru cevap anahtarına götürür.

Tam tersi durumlar da mevcuttur. Cehaletini kişiliğiyle buluşturan insan tepeden tırnağa sadece bir insan müsveddesine döner. Bu tip insan için bilgi bir zehirdir ve nefret derecesinde bir tepki üretir.

Bu sebeple Araf. Sûresi 199. âyetinde “Resulüm, Sen af yolunu tut, iyiliği emret ve cahillerden yüz çevir.” Emrinin hiç unutmamalıyız.

Cehaleti karakteri yapan insan için ahlaki, dini ve kültürel bir disiplin olamayacağı için o insanın kişilere ve kurumlara ihanet etmesi kadar normal bir şey olamaz. Cahiller için her türlü ihanet karakterlerinin ürünüdür.

İnandığı rabbine de ihanet eder ve onun emir ve yasaklarına ihanette menfaati, hevası, şehveti ve hevası gereği hiç tereddüt etmez.,

Cahilin kutsal listesi çok değişken olabilir. Doğruları hem tartışmalıdır hem de görecelidir. Utanma gibi ahlaki değer sahibi olmadığı için de her şeyi söyleyebilir. Arkadaşını, dostunu, kardeşini ve vatanını her ana satabilir. Miili, kültürel ve dini değerler listesi hiçbir delile, belgeye uymaz ve zamansal ve durumsal olarak değişkenlik arzader.

Cahil münafık gibidir. Olduğu gibi görünmez, göründüğü gibi olmaz.

Yazımızın sonunda bir açıklamayı tekrar edelim. Cehalet ve cahillik sadece bilmemek değil, bilmediği konuların doğrusunu öğrenmeyi istememek ve sadece menfaatine göre pozisyon almak demektir.

Her insan bilgi okyanusundan sadece bir kısmını bilebilir. Önemli olan okyanusa sırtını dönmemek, okyanusla bağlantıyı kesmemektir.

Yoksa bataklıklara gömülürüz ya da bataklık bizi ve yurdumuzu istila eder.

Bu tehlikeli kardeşlerden uzak bir hayatı temenni ediyorum. Bu konuda sürekli uyanık olmak zorundayız.

İlim ve irfan yolunda bir hayatı Rabbimden her birimiz için temenni ediyorum.

Hoş olunuz, hoşça kalınız, Allah’a emanet olunuz.

QOSHE - CEHALET VE İHANET KARDEŞLİĞİ - İbrahim Doğru
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

CEHALET VE İHANET KARDEŞLİĞİ

21 6
07.05.2024

Cehalet ve ihanetin ayrı ayrı tanımlarını yapalım ve bu iki davranış modelinin kardeşliğinin temellerine inmeye çalışalım.

Cehaletin tanımıyla başlayalım:

-Sözlükte; Bilmezlik, bilgisizlik, deneyimsizlik, toyluk gibi anlamlara karşılık gelmektedir.

-Diyanet İslam Ansiklopedisinin ilgili maddesindeki tarifi de ele alalım: Cehl gibi “bilmemek, bilgi ve görgüden yoksun olmak” anlamında bir mastar olup isim olarak da kullanılır.

Kur’an-ı Kerîm’de dört ayette cehalet şeklinde, yirmi ayette de aynı kökten gelen muhtelif isim ve fiiller şeklinde geçmektedir (bk. M. F. Abdülbâkī, el-Muʿcem, “chl” md.).

Bu ayetlerde genellikle cehaletin fenalığı, cahillerin yanılgıları, kötülük ve zararları üzerinde durulmuştur. Yine Kur’an’da ilim ve hikmetin Allah’ın sıfatları arasında yer alması, ayrıca Hz. Âdem’den itibaren bütün peygamberlere verilen en önemli meziyetler içinde ilim ve hikmetin zikredilmesi (meselâ bk. Bakara 2/31-33, 151, 251; en-Nisâ 4/113; Yûsuf 12/22), cehalete karşı bir tavır olarak yorumlanmıştır.

Hadislerde de gerek cehâlet ve cehl, gerekse bunlardan türemiş olan diğer kelimeler sıkça kullanılmış, Hz. Peygamber hem sözleriyle hem de icraatıyla müslümanları din ve dünya işlerinde cehâletten kurtarmak için büyük çaba sarfetmiştir. Nitekim hicretten hemen sonra, ilki Mescid-i Nebevî bitişiğindeki Suffe olmak üzere Medine’nin çeşitli mahallelerinde mektepler açılmış, Hz. Peygamber’in sağlığında bu şehirde sayıları dokuza ulaşan mescidler aynı zamanda birer mektep olarak kullanılmıştır.

-Dinen Cahil Kime Denir? İnsanın, Allah'a ve insanlara karşı yaptığı her türlü kötü, kaba ve çirkin davranışlar, şirk, küfür, nifak, isyan ve günah........

© İleri


Get it on Google Play