31 Mart yerel seçimleri siyasi tarihimizdeki müstesna yerini aldı. Sadece bir yerel seçim gibi değil, üreteceği sonuçlar açısından 2028’e giden yolun da belirleyicisi oldu.
Seçmen o müthiş ferasetini yine gösterdi. Bunu detaylandıralım:
Halk siyasetten daha büyük ve partilerden daha ileride. Resmen sistem için ‘DENGE/DENETLEME MEKANİZMASI kurdu. Sadece 10 ay önce Cumhurbaşkanlığını ve 5 yıllık yönetme vizesini verdiği iktidarı kontrol edecek, frenleyecek bir model oluşturdu halk.
Seçmen kararını öncelikle EKONOMİK DURUM VE GEÇİM ZORLUKLARI belirledi. 1 numaralı etken ekonomi oldu. Tartışmasız.
Ak Parti seçmeni küskün. Sandığa akın etmediler. Özellikle emekliler ve dar gelirliler tepkisini gösterdi. Erdoğan seçim gecesi bunu gördü, anladı. Gereğini yapıp yapamayacağı partisinin geleceğini şekillendirecek.
Türkiye’nin büyük bölümünü CHP belediyeleri tarafından yönetilecek. Bu bir realite. Bu durumu kesinlikle ideoloji oluşturmadı. Kimlik siyaseti etkili olmadı. Hayır. Gündelik hayatın sorunlarına çözüm önerenler kazandı. Ve liyakatli adaylar…
Gelecek seçimin kaderini işte bu sorunun çözülüp çözülmeyeceği tayin edecek.

Unutulan bir husus daha var. 31 Martın temelleri 2019’da atıldı. 11’i büyükşehir olmak üzere CHP belediyeleri son 5 yılda başta sosyal belediyecilik olanında yaptıklarıyla kendilerini ispatladılar. İşte bu performans ve halkla kurulan yakın ilişki 2024’ü getirdi. Şimdi yeni seçilenler de başarılı olursa 2028’in kaderi şekillenir. Pandemi ile başlayan ve yüksek enflasyonist ortamda derinleşen yoksulluk belediyeleri yeni tip hizmet alanlarına yöneltti.
Bu noktada Başkanların partizanca değil, eşit yurttaşlık temelinde kapsayıcı profil sergilemeleri olumlu etki yarattı. İşte bu sayede tüm kesimlerden oy almayı başardılar.
Gerçek şu ki; makul olanı arıyoruz. Uçlardan yoruldu toplum. Merkez siyaset yeniden inşa edilecek. Seçim bu açıdan dönüm noktası oldu. CHP, Kasım kurultayından itibaren bu sürece soktu kendisini. Şimdi sorumlulukları arttı. Rehavete kapılmazlarsa 2028 için büyük avantaj elde ettiler.
Ak Parti ise 22 yıllık iktidar yorgunluğu ve eskimişliğinin etkisini hissediyor. Erdoğan partisini yenileyebilecek mi, kadroları değiştirebilecek mi göreceğiz.
İktidarın EKONOMİYİ, muhalefetin de BELEDİYELERİ iyi yönetmeyeceğine bakacağız.
Son bir not: Yerel seçim dünyada da Türkiye’nin ve demokrasimizin itibarını yükseltti.

QOSHE - Seçmenin Mesajı Çok Açık - İsmail Küçükkaya
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Seçmenin Mesajı Çok Açık

33 29
02.04.2024

31 Mart yerel seçimleri siyasi tarihimizdeki müstesna yerini aldı. Sadece bir yerel seçim gibi değil, üreteceği sonuçlar açısından 2028’e giden yolun da belirleyicisi oldu.
Seçmen o müthiş ferasetini yine gösterdi. Bunu detaylandıralım:
Halk siyasetten daha büyük ve partilerden daha ileride. Resmen sistem için ‘DENGE/DENETLEME MEKANİZMASI kurdu. Sadece 10 ay önce Cumhurbaşkanlığını ve 5 yıllık yönetme vizesini verdiği iktidarı kontrol edecek, frenleyecek bir model oluşturdu halk.
Seçmen kararını öncelikle EKONOMİK DURUM VE GEÇİM ZORLUKLARI belirledi. 1 numaralı etken ekonomi oldu. Tartışmasız.
Ak Parti seçmeni küskün. Sandığa akın etmediler. Özellikle emekliler ve dar gelirliler tepkisini gösterdi. Erdoğan seçim gecesi bunu gördü, anladı. Gereğini yapıp yapamayacağı partisinin........

© HalkTV


Get it on Google Play